Antik Çağda Kahinler ve Kehanet Merkezleri


Antik Çağlarda bir çok toplumda kahin kültü bulunuyordu. Kehanet kültü, birbirleri arasında farklılıklar bulunsa dahi Mısır, Hitit, Roma vs. gibi topluluklarda önemli bir yere sahip oldu. Ancak hiç biri Yunan'daki kadar kurumsallaşmış değildi. İnsan doğasının bir parçası olan kehanet veya gelecekle ilgili merak ihtiyacı her dönem sosyal yaşamın önemli bir parçası olabildi.

Antik Yunanistan'da kahinlerin en temel görevlerinden biri tanrılar ve insanlar arasındaki iletişimi sağlamaktı. Tanrılar kahinler aracılığıyla insanlarla konuşur, insanlar ise kahinler aracılığıyla tanrıların isteklerini öğrenip tanrıların isteklerine uygun bir şekilde yaşarlardı. Antik dönemin
en eski kahini Epeiros Dodona'sındaki Zeus kahinidir. Zeus kahinine Homeros'ta da değinilmekte ve Roma İmparatoru Agustus ile bir çok önemli ismin en güvendiği kişi oldu.

Siva'da bulunan bir kahinin Büyük İskender'i Zeusun oğlu olarak ilan etmesi İskender'i imparatorken tanrı katına eriştirmiş kahini ise hiç tanınmazken çok meşhur biri haline getirmişti.

Didyma (Didim), Klaros ve Delphoi antik dönemin en önemli kehanet merkezleriydi. Apollon kehanet merkezlerinin en önemli tanrısı konumundadır. Apollon aynı zamanda kehanet tanrısıdır. Farklı şehirlerde bulunan kahinler arasında kabul görmüş genelgeçer bir bilgi birlikteliği bulunmuyordu. Dolayısıyla aynı durum ve şartlar düşünüldüğü zaman sürekli birbirleriyle çelişkili durumlar ortaya çıkıyordu.

Delphoi'de Mö. 8. yüzyıllarda Panhelen isimli bir vatandaş Apollon kahini olduğunu öne sürdü ve oldukça da kabul gördü. Panhelen'e danışmak isteyenler önce kurban olarak bir keçi kesip sonra belirli bir ücret karşılığında tapınağa kabul edilir ve yazgısını öğrenebilirdi. O dönemin ekonomik şartları düşünüldüğü takdirde pek de makul olmayan bir bedeldi bu.


Kahinler kehanette bulunurken bir çok ritüeli yerine getirirdi. Kehanet seansını yöneten kadın kahine Pythia adı verilir. Kahini, kehanetle ilgili haber alma hususunu ve haber alma durumu sürecine ise Oracle adı verilirdi. Kahinler kehanet öncesinde çeşitli uyuşturucu maddeler kullanıp trans haline geçerlerdi. Kahin sandalyede oturmuş bir vaziyette mesajlarını uzun uzadıya anlatırdı. Bazen de gizemli bir ambians oluşturmak adına kahinin ne söylediği bile anlaşılmaz olabilirdi. Mesajlarının içeriğinde ise karmaşık ve muğlak ifadeler bolca bulunurdu. Kahinin ilettiği mesajların yanlışlığı ise hiç bir zaman ortaya çıkarılamazdı.

Delphoi (Delfi), önemini Roma imparatorluğu dönemine kadar korudu. Son pagan imparator olarak bilinen Iulianus, Delphoi kahinine başvurmuştu. Hristiyanlığın egemen olmasıyla beraber kehanet merkezleri önemlerini kaybederek zamanla ortadan kalktılar.

Antik dönemde kehanet merkezlerine danışmak için gelen insanlar şehre ekonomik katkıda bulunarak dinamik bir şehir olmasını sağlayıp aynı zamanda şehrin saygınlığına katkıda bulunuyordu. Kahinler ise gelecekten haber getirdikleri için ayrıca bir nevi dini figür olmalarından ötürü toplumdaki konumları oldukça güçlüydü. O kadar güçlüydüler ki kralların savaş kararlarını etkileyebilirlerdi. Sosyal yaşama kehanetleriyle nüfuz edebilirlerdi. Hemen hemen her konuda etkin bir role sahiptiler. Örneğin Spartalıların Pers mücadelesine onay vermemişlerdi. (Bu husus her ne kadar şehir efsanesi olsa da Persler hedefine ulaşmaları için her yolu denediklerini biliyoruz.)

Antik Yunan Şehirleri

Delphoi Kutsal alanı günümüz

Kaynakça:
S.Aybek, A.K.Öz, Apollon Kültü, 1. Uluslararası Antik Dönemde Kehanet ve Batı Anadolu'daki Apollon kültleri Sempozyumu, 2005
R.Graves, Apollo, New Larousse Encyclopedia Of Mithology, 1968
Z.Taşlıklıoğlu, Anadolu'da Apollon kültü ile ilgili Kaynaklar, İstanbul, 1963

Antik Çağda Kahinler ve Kehanet Merkezleri Antik Çağda Kahinler ve Kehanet Merkezleri Reviewed by World Arkeoloji on Mart 27, 2017 Rating: 5

Hiç yorum yok: