Hava Fotoğrafı Arkeolojisi
Arkeoloji bilimi için hava fotoğrafı öncelikle bilimsel anlamda bir belge niteliği taşıması anlamıyla önemlidir. Bir kazı alanının kazılmadan önceki halinin hava fotoğrafı ile kazı yapıldıktan sonra çekilen hava fotoğrafları yan yana getirildiğinde bütünlüklü bir çalışmanın sonucunu net olarak görebiliyorsunuz. Bu işin birinci kısmı. Diğer önemli olan gereklilik ise ortaya çıkan kültür ve tarih kalıntısının halk’a sunumunun farklı bir bakış açısıyla yapılabilmesidir. Bir yapıyı, bir alanı olabildiğince yüksek kaliteli bir fotoğraf üzerinden değerlendirmek, anlatmak, bütün ayrıntıları görebilmek oldukça keyifli ve bir o kadarda aydınlatıcıdır.
Çağdaş
arkeoloji teknolojinin sınırlarını zorlayarak tüm dünyada gelişmeye
devam ediyor. Bu gelişmeye yön veren çalışmalardan bir tanesi de uydular
üzerinden yerleşim arkeolojisi üzerine yönelik yapılan çalışmalardır.
Buna kısaca uzaktan algılama 'remote sensing' teknolojileri
denilmektedir.
Son
60 yıldır Avrupa'da uzaktan algılama ile arkeolojik yerleşimlerin
tespitine yönelik haritalama alanında çok önemli gelişmeler
gerçekleşmiştir. Yer yüzeyindeki bu yerleşimlerin tespit edilmesinde
magnetik, ısıl (termal), elektrik ve elektromanyetik jeofiziksel ölçüm
yöntemleri kullanılmıştır. Uydular üzerinden yer yüzeyindeki arkeolojik
yerleşimlerin koordinatları için aynı zamanda GIS (Geographic
Information System) denilen Coğrafi Bilgi İşleme (CBS) sistemleri de
kullanılmaktadır.
Yer
yüzeyindeki herhangi bir bölgenin haritasının çıkarılması için
öncelikle bir uçaktan hava fotoğrafı ve bir uydudan çekilen
fotoğrafların GIS teknolojileri ile koordinatlarının belirlenerek
görüntülenebilmesi en önemli husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu her
iki yöntem ile çekilen fotoğraflar üzerinde bulunan kayma ve
bozuklukların giderilmesi için öncelikle bu fotoğraflar üzerine 'orthorectification'
denilen bir çalışma ile bir müdahale yapılır. Uydu ve hava fotoğrafları
üzerindeki topoğrafik düzenlemenin yapılmasının nedeni resimlerin
çekilirken gerek uydularda gerekçe hava fotoğrafını çeken uçaklardaki
sensörlerin fotoğraflar alınırken yaptıkları titreşimlerin neden olduğu
kaymaların önüne geçilmek istenmesidir.
Orthorectifcation
yukarıdaki temsili resimde de görüldüğü üzere yer yüzeyindeki esas
ölçülmesi gereken nokta P1 iken uydunun P0 noktasını görmesi nedeni ile
matematiksel algoritmalar kullanılarak noktanın P1 olarak harita
sistemleri üzerine işlenmesi şeklinde ortaya çıkar.
Böylece
herhangi bir yer yüzeyindeki herhangi bir ölçüm sonucu arkeolojik
buluntuların yerleri tam olarak tespit edilebilmektedir..
ABD
de Alabama Üniversitesinden antropoloji profesörü Sarah H. Parcak
uydular üzerinden yer yüzeyinden fotoğraf alarak bu bilgileri GIS ile
birleştirip Mısır'da kümbet ve yeraltı arkeolojik buluntulara ulaşmış
bir akademisyen olarak arkeolojinin bu yeni yönelimi konusunda oldukça
ileri adımlar atmayı başarmış bir kişidir. Uydular üzerinden infared
(kızıl ötesi) dalga boyları ile çalışan kameralar ile alınan fotoğraflar
ile Mısır'da yaklaşık 400 millik bir alan taraması Parcak tarafından
yönetilen bir çalışma ile tamamlanmış bulunmaktadır.
Aşağıda
bu amaçla kullanılan uyduların isimleri yanlarında yer yüzeyinde ölçüm
aralıkları hassasiyetleri gösterilerek verilmektedir.
GeoEye-1, 0.5m/2.0m
Worldview-2, 0.5m/2.0m
Pleiades-1A, 0.5m/2.0m
Pleiades-1B, 0.5m/2.0m
QuickBird, 0.6m/2.4m
IKONOS, 0.8m/3.2m
SPOT-5, 2.5m/10m
SPOT-6, 1.5m/8.0m
LANDSAT 7 +ETM, 15m/30m
LANDSAT 8, 15m/30m
ASTER, 15m/30m
![]() |
Vatikan Şehri uydu fotoğrafı |
![]() |
Libya Roma kalıntıları |
![]() |
Giza Piramitleri Uydu fotoğrafı |
www.arkeotekno.com
www.arkeolojihaber.net
Arkeolojik Toprakaltı ve Üstü Kalıntıların Ören Yerlerinin Saptanması
Reviewed by World Arkeoloji
on
Şubat 25, 2016
Rating:

Hiç yorum yok: