Asurlar
Asurlular ܐܵܣܘܿܪܵܝܵܐ, (günümüz Süryani, Keldani ve Nasturi kiliseleri) aslen Kuzey Irak'ta, Dicle kıyısında bulunan Asur (Aššur) Şarkat Kalesi kenti ve çevresinde yaşayan bir Sami toplulukken özellikle MÖ 2000 sonrası Doğu-Batı arası küresel ticaretten faydalanarak gelişmiş ve topraklarını genişleterek ülkelerini bir imparatorluğa dönüştürmüş Antik çağ halkı. Anadolu'daki en büyük ticaret kolonileri Kültepe (Kayseri)'de bulunmaktaydı. Başkentleri Ninova'dır.
Bu dönemde sanatta büyük bir gelişme olduğu bilinmekteyse de, hükümdarlığın son yılları ve MÖ 627'deki ölümünü izleyen dönemin olayları karanlıkta kalmıştır. Asur Krallığı MÖ 612-609'da Keldaniler'in saldırılarıyla yıkıldı.
Son büyük Asur kralı, Aššur-Bāni-Apli (Aššurbanipal)'di. Aššur-Bāni-Apli (Aššurbanipal) (Aššurbanapal, Ailein Halefi - Son Büyük Asur Kralı), Elam'ı ele geçerek buranın halkını yok etmiştir.
Fakat I. Tukulti-Ninurta'nın ölümünden (MÖ 1208) sonra gerileme dönemine girdi. MÖ 11. yüzyılda I. Tiglat-Pileser zamanında kısa süre yeniden eski gücüne kavuştuysa da, bunu izleyen dönemde hem Asur Krallığı, hem de düşmanları, yarı göçebe Aramiler'in akınlarıyla yıprandı. MÖ 9. yüzyılda Asur kralları sınırlarını yeniden genişletmeye başladılar; MÖ 8. yüzyılın ortasından, MÖ 7. yüzyılın sonuna değin III. Tukultī-Apil-Ešarra (III. Tiglath-Pileser), II. Šarru-Kinu (II. Şarrum-Ken, II. Sargon) ve Sin-Ahhe-Eriba (Sinahherib) gibi güçlü kralların önderliğinde Basra Körfezinden Mısır'a kadar uzanan toprakları egemenlikleri altında birleştirerek günümüzde Yeni Asur İmparatorluğu olarak adlandırılan bir imparatorluk kurdular.İlkçağda, Ortadoğu'nun en büyük imparatorluklarından biri olmuştur. MÖ 2. binyılın başından itibaren özellikle Anadolu'dakoloniler kurmuş, Anadolu'ya yazıyı taşımışlardır. Asur ülkesi, önceleri Babil'e, MÖ 2. binyılın büyük bölümü boyunca Mitannilerebağımlı kalsalar da MÖ 14. yüzyılda bağımsızlıklarını kazanmış ve Fırat'a kadar topraklarını genişleterek buralara yerleşmişlerdir. Daha sonra Mezopotamya'da, Anadolu'nun güneydoğusunda, zaman zaman da Suriye'nin kuzeyinde büyük güç kazanmışlardır.
İmparatorluğun çökmesiyle birlikte Asur halkı da tarihi kayıtlardan silinir. Son olarak Harran ve çevresinde yaşadıkları bilinmekle birlikte kayıtlarda yeralmasa da eski imparatorluk topraklarında daha sonraki yüzyıllarda da yaşamlarını sürdürdükleri ve zamanla bölgenin diğer halkları içinde eriyip gittikleri aşikardır.
Zalimlikleri ve savaştaki atılganlıklarıyla tanınan Asurlular, anıtsal yapılar da bıraktılar. Ninova, Asur, Kalah (Nimrud), Dur Şarrukin (Horsâbad) ve başka yerlerde bulunan kalıntılar, Asurların mimarîdeki ustalığını göstermektedir. M.Ö 612'de Babil kuvvetleri tarafından Asur Devleti'ne son verilmiştir.
*Bugünkü Irak'ta bulunan Ninova Sarayı, ilk büyük imparatorlukların gücünü ve azmini temsil ediyordu. Sarayda fildişi, bazalt, mermer ve sandal ağacı süslemeleri yer alırdı. Zenginliklerinin en büyük kaynağı savaşın getirdiği ganimetlerdi.
*Bugünkü Irak'ta bulunan Ninova Sarayı, ilk büyük imparatorlukların gücünü ve azmini temsil ediyordu. Sarayda fildişi, bazalt, mermer ve sandal ağacı süslemeleri yer alırdı. Zenginliklerinin en büyük kaynağı savaşın getirdiği ganimetlerdi.
Gülünç şekilde, Lakiş şehri, Asurlara karşı isyan etmeye cesaret etti. Yıldırım gibi misilleme geldi. Çağın en korkunç ordusunu karşılarında buldular.
Sanherip şehir surlarının üstüne doğru büyük bir kuşatma rampası yaptırdı. 25,000 ton toprak ve taş. Günümüzde Lakiş şehri yok olmuş olsa da bu büyük yığın hala orada duruyor.
Esir düşenlerin onurlarını kırmak için önce erkekler toplu tecavüze maruz kaldı. Daha sonra cinsel organlarını kesildi. Bazı esirlerin canlı canlı derisi yüzüldü. Liderlerinin kafası kazığa asılıp ortalıkta gösterildi ve geriye hayatta kim kaldıysa ya sürgün edildi ya da köle yapıldı. Köleler, efendileri adına zafer anıtları yapmak için çalıştırıldı.
Asur kralları bütün bunlarla övünürdü. Kil tabletlerde ve büyük frizlerde zaferlerinden oluşan propaganda resimleri yapıldı. Derisi yüzülenler...Kazığa oturtulanlar...Sürgün edilenler... Ninova Sarayı'nın duvarlarında bu vahşet tabloları sergilenirdi.
Sanherip şehir surlarının üstüne doğru büyük bir kuşatma rampası yaptırdı. 25,000 ton toprak ve taş. Günümüzde Lakiş şehri yok olmuş olsa da bu büyük yığın hala orada duruyor.
Esir düşenlerin onurlarını kırmak için önce erkekler toplu tecavüze maruz kaldı. Daha sonra cinsel organlarını kesildi. Bazı esirlerin canlı canlı derisi yüzüldü. Liderlerinin kafası kazığa asılıp ortalıkta gösterildi ve geriye hayatta kim kaldıysa ya sürgün edildi ya da köle yapıldı. Köleler, efendileri adına zafer anıtları yapmak için çalıştırıldı.
Asur kralları bütün bunlarla övünürdü. Kil tabletlerde ve büyük frizlerde zaferlerinden oluşan propaganda resimleri yapıldı. Derisi yüzülenler...Kazığa oturtulanlar...Sürgün edilenler... Ninova Sarayı'nın duvarlarında bu vahşet tabloları sergilenirdi.
Sanherip |
Asurbanipal |
Kraliçenin de desteği ile veliaht ilan edilen Asurbanipal, tahta geçtikten sonra kısa sürede topraklarını neredeyse ikiye katladı.
Mısır’ın isyancı prenslerini yendi, Arap kabilelerini sindirdi, Nebatlıların kralını yendi, Babil yöneticilerini tutsak etti.
Bu da yetmedi, daha önce mağlup ettiği bütün düşmanları, güçlerini birleştirip Asurlara tekrar saldırdı. 3 yıl boyunca süren kanlı çatışmalardan sonra düşmanlarının hepsini mağlup etti.
Savaş sonrası düzenlenen geçit töreninde, Asurbanipal'i taşıyacak arabayı; esir aldığı 4 tutsak kral taşıyordu. Mutlak zafer bu olsa gerek.
Okuma yazma bilen Asurbanipal, bilim, sanat ve din gibi konularda yazılmış tablet ve papirüslerin başkentleri Ninova'ya getirtilmesini emretti. Asurbanipal'in yazıcıları, onun emri üzerine tapınak kitaplıklarında buldukları her türden metnin aslını ya da kopyasını topladılar. Fethedilen yerlerden getirilen tabletler de koleksiyona eklendi.
Okuma yazma bilen Asurbanipal, bilim, sanat ve din gibi konularda yazılmış tablet ve papirüslerin başkentleri Ninova'ya getirtilmesini emretti. Asurbanipal'in yazıcıları, onun emri üzerine tapınak kitaplıklarında buldukları her türden metnin aslını ya da kopyasını topladılar. Fethedilen yerlerden getirilen tabletler de koleksiyona eklendi.
Böylelikle dünya tarihinin ilk kütüphanesi Ninova'da kurulmuş oldu.
Bu dünya tarihinin en eski kütüphanesinden bize ulaşan eserler, kütüphanenin ne kadar zengin bir koleksiyona sahip olduğunu bize kanıtlıyor.
Yaradılış, Gılgamış gibi tarihin en eski destanları, Hammurabi kanunları, Binbirgece masallarının ilk örneği olan "Nippur'la Yoksul Adam", büyü ve ayin metinleri, dualar, atasözleri, tarihi olaylar, insan ve hayvanların davranışları, bitkilerin özellikleri, Sümerce, Akadça ve diğer birçok dile ait sözlükler...
Ninova kütüphanesi için, antik dünyanın en büyük hazinesi desek yanlış olmaz. Her biri birbirinden değerli 20.000'den fazla tablet, yağma, yangın ve benzeri felaketlerden sağ çıkarak, milattan önce 625 yılından günümüze kadar gelmeyi başarabildi.
Bilge kral Asurbanipal'in ölümünden sonra Asur Devleti'nin ömrü uzun olmadı. Babil ve Perslerin ortak çalışması sonrası tarih sahnesinden çekildiler.
Wikipedia
Asur Uygarlığı
Reviewed by World Arkeoloji
on
Şubat 29, 2016
Rating:
Hiç yorum yok: