Yumuktepe (veya Yümüktepe), Mersin kent içinde bulunan ve arkeolojik açıdan büyük önemi olan bir höyük.
Ortaya Çıkarılışı
Höyük 1936-1938 yılları arasında, sonradan Ankara'da Arkeoloji enstitüsünü kurmuş olan İngiliz arkeolog John Garstang (1876-1956) tarafından ortaya çıkarılmıştır. İkinci Dünya savaşı sırasında kazı çalışmaları durduğu gibi, Liverpool Üniversitesinde bulunan bu kazıya ait kimi dokümanlar da üniversite arşivinin bombalanması sebebiyle tahrip olmuştur. Bununla birlikte gerek savaş sonrası John Garstang’ın devam eden çalışmaları ve gerekse 1993 yılında İstanbul Üniversitesinden Veli Sevin ve Roma Üniversitesinden Isabella Caneva tarafından başlatılan yeni çalışmalar pek çok şeyi ortaya çıkarmıştır.
İlk kazı çalışmaları sırasında kent dışında olan höyük daha sonra kentin genişlemesiyle kent merkezi içinde kalmıştır. (Bugünkü Demirtaş mahallesi).
Arkeoloji
Höyükte John Garstang 33 tabakalı yerleşim saptamıştır. Prehistoric Mersin adlı yapıtında Garstang taş ve sermikten ev aletlerinin ve üretim araçlı aletlerin listesini vermektedir. Yumuktepe'de tarım yapılmış koyun, keçi domuz ve sığır beslenmiştir. MÖ 4500'de Neolitik döneme (Cilalı Taş devri) denk gelen tabakada ise Dünya tarihindeki kaleye benzeyen ilk yapı saptanmıştır. Maden devriyle birlikte maden de kullanılmaya başlanmıştır. Hatta bir görüşe göre, Dünya’da ilk bakır izabe tesisleri Yumuktepe’de kullanılmaya başlanmıştır.
MÖ 3200 sonrasına ait arkeolojik kayıtlar yetersizdir. Hatta bir süreliğine yerleşim yerinin terk edildiğini ileri sürenler de vardır.
Tarihi Önemleri
Yumuktepe daha sonra Hitit imparatorluğuna bağlı Kizzuvatna devletinin sınırları içersinde kalmıştır. Kizuvvatna henüz Hitit egemenliği altına girmeden önce, MÖ 1440 yılında iki devlet arasında yapılan bir anlaşmada Pitura kentinden bahsedilmektedir. Pitura'nın Yumuktepe olabileceği ileri sürülmüştür. Ne var ki, Pitura'nın Mersin'de değil, Orta Fırat vadisinde olduğunu öne sürenler de vardır. Bir başka görüşe göre, ise, Yumuktepe adı iyi bilinen, ama yeri tam saptanamamış olan Ura liman kentidir. Gerçi bugünkü Yümüktepe deniz kenarından 2,5 km kadar içerdedir. Ama Yumuktepe’ye komşu Efrenk (Müftü) deresi alüvyon taşıdığından, birkaç bin yıl önce muhtemelen Yumuktepe deniz kenarındaydı. Ama bu görüş te kanıtlanamamıştır.
Hitit imparatorluğu MÖ 1200'lü yıllarda Batı'dan gelen ve Mısırlılar’ın Deniz Halkları adını verdiği büyük bir göç dalgasıyla yıkıldı. Yumuktepe'nin de gerek bu göç dalgasından ve gerekse daha sonraki yıllarda başlayan Asur saldırılarından büyük zarar gördüğü anlaşılıyor.
Roma imparatorluğunun ilk zamanlarında Yumuktepe artık Zephyrium adlı bir limandı. Fakat Roma imparatoru Hadrian zamanında adı Hadrianapolis olarak değiştirildi. Ne var ki, deniz kıyı çizgisinin güneye kayması ve 10 km kadar güney batıdaki Solipolis'in deniz ticaretini ele geçirmesi Yümüktepe’nin gerilemesi sonucunu doğurdu. Yumuktepe daha sonraki dönemlerde liman olarak bütün önemini kaybetti. Ancak kalenin ortaçağa kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Yumuktepe Ortaçağ |
Wikipedia
Yumuktepe
Reviewed by World Arkeoloji
on
Şubat 29, 2016
Rating:
Hiç yorum yok: