Antikçağ İnşaat Teknikleri ve İş Gücü


Grekler enerjiyle çalışabilen herhangi bir alete sahip değillerdi. İnsan ve hayvan gücüyle çalışabilen sınırlı sayıda teknik aletleri bulunuyordu. Mısır kralları Firavunlar kadar büyük bir köle ordusuna da sahip değillerdi. Köleler efendileriyle beraber küçük gruplar halinde inşaat işlerinde çalışıyorlardı. M.ö. 5 yüzyıllarda Tapınakları inşa eden şirketlere yapılan ödemelerin yer aldığı tarihi kayıtlar günümüze kadar ulaşabilmiştir.
İnşaat kuruluşları genelde aile şirketlerinden oluşuyordu.
Binaların inşa edilmesi Yunanların bilgi birikimi ve vasıflı işçi ve iyi zanaatkarlar sayesinde mümkün olabiliyordu. İnşaat tekniklerine dair çok az ayrıntı günümüze ulaşmıştır.

Atina ve Akropolde yapılan tapınaklarda kullanılan mermer yükleri bu inşaatlara taşımaları gerekiyordu. İnşaatlar için gerekli olan miktarda öçülerdeki mermerlerin ölçüleri ustalar tarafından belirlendikten sonra Atina'ya 12 km uzaklıkta bulunan Pentelikon mermer ocağından kesilip temin ediliyordu (Resim 1). Bu mermer blokları taşımak için taşların köşelerinde ankonos denilen çıkıntılı kulplar bulunuyordu. Ankonoslar inşaat bittikten sonra yada işlevini yerini getirdikten sonra çıkartılırdı.

Taş veya mermer bloklar herhangi bir kaplama yapılmamış yollarla taşınırlardı. Taşıma işlemi kağnılarla yapılıyordu (atlar bu ağır taşıma işlerine uygun değillerdi). Taşıma için diğer bir yöntem ise taş bloklar ahşap diskler üzerinde yuvarlanarak inşaat alanlarına taşınırdı.(Resim 2)

Tapınaklar ve kamu yapıları inşaat alanlarında vinçler aracılığıyla yukarıya yerleştirilmiştir. Her ne kadar vinçlere ait herhangi bir yeterli bir kalıntı bulunamasa dahi Aristoteles, tabanda ayrılan ve üst kısımda birbirine tutturulmuş iki ahşap direkten oluşan karmaşık makaralardan yapılmış olan bir aletten bahseder. Kaldırma gücü gövdenin ardına yerleştirilen bir çıkrıktan elde ediliyordu.(Resim 3)

Parthenon tapınağındaki pteron'un (dış sırada bulunan sütun dizisi) 46 Dor tipi sütun ve 11 mermer silindir kullanılarak inşa edilmiştir. Bu parçalar vinçler yardımıyla ankonoslar kullanılarak yerlerine yerleştirilmiştir. Dor sütunlarının üst kısmında bulunan Abacus ve ekhinus'un bulunduğu sütun başları inşaat alanına getirilmeden evvel kesilip metal kelepçelerle sağlamlaştırılıyordu. Yerlerine yerleştirilen silindirlerin üzerindeki yivler yerleştirilmeden bazen de silindirler yerleştirildikten sonra yapılabiliyordu.

Parthenon'un inşası esnasında Yunan mimarisinin teknikleri ve incelikleri zirve yaptığı söylenebilir.
Yapıya uzaktan bakıldığı esnada kusursuz bir orana sahip olması: entasis, Batı ucu ile doğu ucundan 44 cm daha yüksek olması, Köşe sütunları diğer sütunlardan 2,5 cm uzun olması Yunan mimarisinin inceliğini ortaya koymaktadır.
Parthenon tapınağı Piramitler ve Anadoluda bulunan diğer yapılar kadar büyük olmasa dahi mimari açıdan kusursuz olduğunu söyleyebiliriz.  (Resim 4)

İnşaat için gerekli olan iş gücü ve masraflar Atina ve birliğe bağlı şehir devletlerinden gelen vergilerle sağlanıyordu. Polislerden gelen vergiler esas itibariyle askeri savunma amacıyla ödeniyor olması Atina'daki bu yapılar için harcanması amacı dışına çıksa da bu şekilde karşılanıyordu.

Yapılar yapılırken terrekota maketlerinin yapılıyor olması, plan çizimlerinin yapılması ( Didim Apollon günümüze kadar ulaşmıştır) proje onay safahatinin yaşandığını gösteriyor. Günümüz anlamında Müteahitlik kavramının olması Yunan mimarisinin gelişmişlik düzeyini göstermesi açısından oldukça önemlidir.


Resim 1 Mermer ocağı çalışma
Resim 2 Mermer taşıma



Resim 3 Vinç

Resim 4 Parthenon Tapınağı bitmiş hali



Ark. M.Yıldız

Kaynakça:

Vitrivius: Mimarlık Üzerine 
Arkeoloik Mimaride Taş
Rodgers
Foto: Web
Antikçağ İnşaat Teknikleri ve İş Gücü Antikçağ İnşaat Teknikleri ve İş Gücü Reviewed by World Arkeoloji on Şubat 05, 2017 Rating: 5