Gizemli Kültler: Pythagoras ve Pythagorasçılık (Pisagor)


Pythagoras (Pisagor)

Pythagoras bilinen ilk filozoflardan biridir. Ülkemizde Pisagor olarak bilinen Pythagoras kendisini kavramsal manada "filozof" olarak tanımlayan ilk filozoftur. Mö. 575-495 yıllarında yaşamış olan Pythagoras, Milet şehri açıklarında yer alan Samos (Sisam) adasında dünyaya gelmiştir.

Milet'te okulunda iyi bir eğitim görmüş Thales ve Anaksimandros gibi büyük filozoflardan dersler aldığı rivayet edilmektedir. Pythagoras'ın matematik zekasını gören Thales, onun Mısır'a gitmesi yönünde tavsiyede bulunmuştur. Bunun üzerine Mısır'a gitmiş daha sonra Babil gibi dönemin en önemli şehirlere gitmiştir. Bu seyahatlerinden sonra edinmiş olduğu tecrübelerin yanı sıra çeşitli ritüellere dahil olmuş ve bu alanda doğu kültürlerinden fazlaca etkilendiği bilinmektedir.

Mısır'da eğitim görmüş. O dönemde matematiğin başkenti sayılan astronomide ise çok ileri bir düzeyde bulunan Babil şehrinde etraflı bir şekilde eğitim görmüştür. Babil'den döndükten sonra benimsemiş olduğu fikirleri Yunanistan ileri gelenleri tarafından kabul görmemiştir. Bunun üzerine Yunanistan'dan ayrılıp Güney İtalya'ya günümüzde çizme olarak tabir edilen Yunan kültürünün egemen olduğu coğrafyaya gitmiş; Croton şehrine yerleşmiştir. Burada gizemli ezoterik öğretisini yaymaya başlamış ve karşılık bulmuştur. Bu şehirde kendi adıyla eğitim veren okul kurmuş ve bu okul İtalya rönesansının ilk hücresi olarak bilinir. Pythagoras öğretisinin güç kazanmasıyla beraber Aristokratların yönetiminde bulunan Croton şehrinin idaresi Pythagorasçıların eline geçmiştir.

Pythagorasçılık (Pisagorculuk)

Pythagorasçı (Pisagor) mistik anlayışa göre; sayıların bir sihrinin var olduğu, evrene yön veren bu sihri ancak müzikte bulmak mümkündür. Bilindiği üzere Orpheusçuluk geleneğinde de müziğin çok önemli bir yeri vardı. Pythagorasçılıkta ise sayıların yani matematiğin çok önemli bir yeri vardır. Babil'de almış olduğu eğitim sayesinde sayıların önemi hayatında büyük bir yer tutmuş, sayıların insan hayatının her anında bir takım ilkeleri barındırdığını iddia eder. Orpheusçulukla aralarındaki en büyük ortak nokta ise öbür dünya anlayışı, ruha atfedilen önem, ruhu rahatlatabilmek için yapılması gerekenler ve uyulması gereken davranışlar gibi büyük ortak kuralları bulunuyordu

Bu öğreti Orfizm öğretisinde olduğu gibi vejetaryen bir anlayışla yaşarlar. Öldükten sonra dünyaya farklı biçimlerde dönecekleri inancını taşıyan bir reenkarnasyona inanıyorlardı. Croton'da (Kroton) temelleri atılan bu öğreti hem erkeklere hem de kadınlara açık bir cemaat oluşumuydu. Bu durum Antik Çağ'da özellikle kadına yönelik bakış açısı yönünden oldukça sıra dışı bir durumdu. Tıpkı Orpheusçulukta olduğu gibi fasülye yenmesi tuhaf bir şekilde yasaktı.

Bu öğretiye göre sayılar doğanın gerçek nesnesini oluştururlar. Düzgün geometrik şekiller de çok önemlidir. Tek ve çift sayılar da bu ezoterik öğretide önemli bir yere sahiptir. Sayılar arasındaki zıtlık ve ikiyi bir etmek gibi düşünsel bir yaklaşım mevcuttur. Müziğin çok önemli olduğu bu öğretide, müzik sanatı 7 nota içerisinde şekillenip icraa edilirdi. Yapılan her davranışta sayılara her zaman bir şekilde atıf yapmak bu öğretinin temel özelliklerindendir. Sayıların dünyaya hükmettiğine inanılırdı. Pythagorasçılar gün doğumunda ayinler düzenleyip ruhların tanrıların yanında yüksek bir mertebeye erişmesini sağlamaya çalışırlardı.

Pythagoras okulunda manevi bilimlerin yanında esas olarak fenni bilimler de öğretilmekteydi. Okulda verilen dersler kişiyi maddi ve manevi anlamda hem ruhunu hem de bedenini özgür kılacak bir yapıya sahipti. Okulda matematik, fizik, astronomi, retorik vs. gibi maddi bilimlerin yanında sanat ve manevi dersler verilmesi okulun komplike yapısını göz önüne sermektedir. Pythagoras matematik başta olmak üzere bu bilimlere, insanı kuşatan anlamına gelen "matemata" ismini vermiştir. Daha sonra günümüze kadar matematik kavramının temelini oluşturacaktır.

Pythagoras'a göre: Gerçeğe ulaşmada bilim, bilimsel gözlem ve muhakeme yeteneğinin yanında "sezgi" yetisinin büyük bir yeri vardır. Ona göre ruh bedene hapsedilmiş; beden ruhun hapishanesi haline gelmiştir. İnsan öldükten sonra ise ruh başka bir beden arayışına girer. Ancak bu göçün niteliği dünyadaki yaşamının niteliğine göre değişiyordu. Temiz ve asil bir ruh her zaman çok daha yüksek mertebedeki bir bedene göç ederdi. Ruhun süreci böyle yaşanıyor olsa da ruhun asıl amacı özgür bir şekilde yaşamaktır. Yine Pythagoras'a göre ruhun bedenden ayrı biçimde yaşaması ve günahlardan arınması için sanat ve bilimden mutlak surette yararlanılması gerektiğini söylemektedir.
Pythagoras'a göre; "Tekamül hayatın yasasıdır, Sayı tüm evrenin yasasıdır, Birlik ise yaratıcı Tanrının yasasıdır."
Pythagorasçılık Mö. 4. yy.'da Arkhytas'ın Taras hükümdarlığının ardından ortadan kalkmaya başladı daha sonra da Plantonculukla birleşti. Daha sonra Roma döneminde Yeni Pythagorasçılık adıyla yeniden sürdürülmeye çalışıldı. Yine Mö. 4. yy'da doğan Tyana'lı (Niğde: Kemerhisar) Apollonios farklı yönleri olan bir Pyhagorasçı olmakla beraber rivayetlere göre o dönemde Hindistan'a gitmiş. Apollonios'un kederli yaşamı Hz. İsa'nın hayatıyla benzeştiği söylenir. Halen çağdaş dünyada bir çok mistik tarikat tarafından örnek alınmaktadır.

Bu öğreti kurucu Pythagoras başta olmak üzere, belli bir ahlaki ve ilkesel bir yaşantıya sahip müridler yaşatma gayesi barındırıyordu. Ruhu özgürlüğe ve iyi mertebeye ulaştırabilmek için bilimsel ve manevi bilgi sistemli bir şekilde öğretiliyordu. Bu öğretinin bilgiyi temel alan bu anlayışı sayesinde, Antik Çağ coğrafyasının içerisinde bulunduğu sosyal ve bilimsel şartlar göz önüne alındığında Pythagorasçılığın ne denli büyük bir sıçrama yaptığını hayal etmek zor olmaz. Bu zamanda müzik, astronomi, matematik gibi vs. bir çok branşta büyük yenilik ve keşifler yapılmıştır. Bu hızlı yenilik ve kazanımlar kendisini değişmekte ve yenilemekte zorluk çeken statükoyu her anlamda rahatsız etmiştir. Bunun üzerine halkı Pythagorasçılara karşı kışkırtarak ve halka yabancı olan batıni çalışmaları gerekçe gösterilerek halk galeyana gelip ayaklanmıştır. Öfkeli halk okulu ateşe vermiş Pisagor ve öğrencileri yada müridleri yaşamlarını feci bir şekilde yitirmişlerdir.

Pythagoras okulu adeta seri üretim yapan bir bilgi bankası gibi bilgi üretmiştir, Sonlarının bu şekilde hazin bir biçimde olması; kuşkusuz dünya biliminin büyük bir kesintiye uğramasına neden olmuştur.

M.Yıldız


Pythagorasçılar gün doğumu ayini

Pythagoras kadınlarında bulunduğu bir ders illistrasyonu


Vejeteryanlikle ilgili bir yağlı boya tablo





Kaynakça:

Gener C. Ezoterik Batıni Doktrinler Tarihi, Bilgelik Okulu Yayınları, 12.Baskı
Sinanoğlu, N. H, Grek ve Romen Mitolojisi, Kaynak Yayınları,Ankara
Erhat, Azra, Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1996
Coşğun, S, Pythagoras'ın Okulu ve Eğitim Anlayışı, Tarih Okulu Dergisi, 6.yıl sayı XVI, 2013

Gizemli Kültler: Pythagoras ve Pythagorasçılık (Pisagor) Gizemli Kültler: Pythagoras ve Pythagorasçılık (Pisagor) Reviewed by World Arkeoloji on Mayıs 28, 2017 Rating: 5

Hiç yorum yok: