Akat Sanat Anlayışı Üzerine


Akatlar üçüncü bin yılın başlarında, bazı bölgelerde ve daha önceki zamanlara kadar uzanan devletlerin teokratik sistemine dayanan yönetim biçimini olduğu gibi devam ettirdiler. Örneğin Sümerlerde savaş komutanları şehirlerde şehrin hükümdarları olarak görev yapan din adamları veya yüksek tapınak görevlilerin yerini almıştı. Akat'ların tüm coğrafyanın kontrolünü ele geçirmesiyle (Mö. 2350) idari olarak büyük bir değişim yaşanmaya başladı.

Akat'ların ilk kralı olan Sargon Mezopotamya'da yer alan bir çok şehri topraklarına kattı. Torunu olan Naramsin ise Akat topraklarını batıya doğru genişletti. Aslında Akat'ların bu yayılmacı politikası hükümdarın şahsına yapılan yeni bir onurlandırma etme biçimiydi.

Akatlar döneminde kralların artık gerçek ölçülerde heykelleri yapılmaya başlamıştı. Heykellerde örgülü saçlar, düzgünce yapılmış sakallar ve metal işçiliği üzerindeki hakimiyet göz doldurmaya başlamıştı. Akat'lar tanrısal hükümdarlık alametlerini sanatlarına başarılı bir şekilde yansıtmaya başlamışlardı.

Sargon'un torunu olan ve devleti batıya doğru genişletmiş ve büyük başarılar elde etmiş olan Naramsin'in  Persli bir sınır kabilesine karşı kazanmış olduğu bir zafer için yapılan stel içerisinde askerleriyle beraber başarılı bir şekilde tasvir edilmiştir. Bu tasvirlerde ki detaylardan biri de tanrı olarak görülen kralın askerlerin iki katı büyüklükte yapılmalarıydı. Stelin dağlık ülkedeki konumu, askerlerin dağa tırmanışları, ağaçlar ve üçgene benzeyen bir konu şeklindeki dağ, dönemin koşullarına göre oldukça anlaşılabilir netlik sunmaktadır. Sanat tarihi açısında oldukça eşsiz bir eserdir.

Kral Naramsin hakim konumda yer alıp öldürülmüş olan iki kabile üyesinin cesetlerinin üzerine basmış bir vaziyette beklerken bir kabile üyesini daha öldürmek için kolunu kaldırmış bir şekilde betimlenmiş bir zafer pozu şeklindedir. Stelin üzerinde herhangi bir yazıt bulunmamaktadır görsel anlatımın en bariz örneğidir. Kompozisyonun her anında savaşın zirveye ulaştığı teması hakimdir. Akat'ların yaralanan veya ölen kabile üyelerinin üzerinde denge bularak sol taraftan yukarıya doğru hareket ediyor, sağ tarafta ise hayatta kalan kabile üyelerinin merhamet dilendikleri fikrini çağrıştıracak bir betimleme yapılmaktadır. Naramsin ise bakışları ve duruş şekli itibariyle diğer figürlerle etkileşim halinde, ayrıca kompozisyonun en etkileyici bölümünde yer almaktadır. Mezopotamya sanatı adına oldukça etkileyici ve eşsiz bir eserdir.

Akat iktidarının egemenlik gücü Mö. 2200 yıllarında etkisini yitirip bir bakıma çöktü. Hinterlandı daralan krallıktan geriye hükümdarları Gudea idaresinde, gerek edebiyat gerekse de görsel sanatları gelişkin olan bugün Irak'ta bulunan El Hiba (Lagaş) şehri kaldı. Gudea her ne kadar Akat devlet ve sanat uygulamalarını aynen devam ettirmiş olsa da sanat anlayışı incelendiğinde farklılıkların çok belirgin olduğu görülmektedir.

Hükümdar Gudea, tasvir edilen sanat eserlerinde kendisini halkının sadık önderi, sulama ve bereket tanrısı olarak tanımlamıştır. Sakalsız cildi ergenlik dönemini anımsatacak kadar genç ve inançlı bir dindar düşünce hassasiyetine sahip bir ruh hali vardır. Heykel malzemelerinin kalitesi ise hükümdara yakışacak şekilde oldukça dayanıklı ve uzun ömürlüdür.



Gudea Mask
Naramsin Zafer Steli


Kaynakça:

Kınal F, Eski Mezopotamya Tarihi
Köroğlu K, Eski Mezopotamya Tarihi Başlangıcından Perslere Kadar
Bahar H, Eski Çağ Uygarlıkları
Memiş E, Eski Çağda Mezopotamya
İplikçioğlu B, Eski Çağ Tarihinin Ana Hatları

Akat Sanat Anlayışı Üzerine Akat Sanat Anlayışı Üzerine Reviewed by World Arkeoloji on Aralık 12, 2018 Rating: 5

Hiç yorum yok: