Antik Ressam Zeuksis ve Jacques Lacan; Psikolojik Yaklaşımı



    Ünlü ressam Zeuksis bugün sınırları İtalya'nın güneyinde yer alan Herakleia şehrinde dünyaya geldi. Bu şehirde yaşayan Zeuksis eğitimini veya eğitim yerine geçebilecek olan yetene öğretisine Sicilya adasında Himeralı Demophilos'un atölyesinde başladı.

    Yeteneğiyle beraber iyi bir ivme kazanan ressamın sanat perspektifi olarak resimlerinde doğalcılığı savundu ayrıca savunmuş olduğu bu bakış açısı bir akıma dönüşerek bu akımında aynı zamanda öncüsü olmuş oldu.  Resimlerinde ışık gölge karşıtlığı (kiaroskuro), göz aldatması ve üç boyutlu yanılsamalar yöntemlerini başarılı bir şekilde uygulayarak gerçekçi resimler yaptı.*

    Mö 5. yüzyılda kullanılan boya malzemelerinin çeşitliliğinin artması ve gölgeleme tekniklerindeki yenilikler sayesinde resim sanatı önem kazanmakla beraber daha gerçekçi formlara erişmeye başladı. Bu durum Zeuksis gibi başarılı aynı zamanda yenilikçi bir ressama da mükemmel imkanlar sunuyordu. 

    Esas itibariyle Zeuksis yapmış olduğu resimlerden ekonomik bir getiri bekliyor aynı zamanda sanatı itibariyle ününü arttırabilmek için elinden geleni yapıyordu. Bu bağlamda reklamını yapabilmek için bir çok yöntemi denemekten geri durmuyordu. Bu uğurda olimpiyat oyunları başladığında altın harflerle isminin yazılı olduğu giysiler giyinerek kalabalıklar veya olimpiyat oyunlar için gelmiş kişiler üzerinde dikkatleri üzerine çekme ve bu şekilde kendi reklamını yapardı. 

    Ressam Zeuksis birçok tablosunu müşterilerine bedava verirdi. Bunun nedeni muhtemelen ününü arttırmak ve yüce gönüllüğünü tescillemek isteğinden kaynaklanıyordu. Kendi beyanı ise yapmış olduğu bu resimlerin maddi değerini kimsenin ekonomik olarak karşılayacak gücünün olmaması idi. Yapmış olduğu Pan resmini Makedonya kralı I. Arkhelaos'a, bir resminde ise Herakles!in annesi Alkmene'nin yer aldığı resmi Akragas şehrine hediye etti. Bu hareket netice itibariyle Zeuksis'in yapmış olduğu eserleri pazarlama yöntemlerinden biriydi. Bu pazarlama yöntemi zamanla meyvelerini verdi: Akragas şehrinden Troia'lı Helen temalı bir çalışma siparişi aldı. Pella şehrinden ise Makedonya kralı Arkhelaos ise yeni yaptırmış olduğu sarayın dekorunu Zeuksis'e emanet etti. Bu saray esasında Yunan topraklarında duvar resimleriyle süslenmiş olan ilk saray olma yolunda adım atmış oluyordu. Zeuksis böylelikle zaman içerisinde beklenti içerisinde olduğu üne kavuşuyor ayrıca yapmış olduğu eserlerden daha yüksek meblağlar talep edebilirdi. 

Günün birinde oldukça zengin bir kadın Zeuksis'e gelir, ancak bu kadın dönemin bütün güzellik kriterlerine göre oldukça çirkin bir kadınmış. Kendisini tanrıça Aphrodite benzeterek resmetmesi karşılığında maddi olarak anlaşırlar. Ressam resmi bitirip de  karşısına geçtikten sonra atmış olduğu kahkahalarla sonucunda boğularak ölmüştür.

    Antik çağa damgasını vurmuş bir ressam olan Zeuksis büyük bir saygı görüyordu. Plinius, Penelope Truva yollarını gözleyen kişiliğini çarpıcı bir şekilde yansıtmayı başaran tabloların varlığından söz eder. Henüz bebek olan Herakles'in annesi Alkmene ve babası Amphitryon'un dehşetli bakışları eşliğinde iki yılanı boğarak öldürmesini betimleyen tablosunu muhteşem olarak nitelendirir. Baş tanrı Zeus'u diğer Olympos tanrılarının arasında olduğu kendisinin de bir tahtta otururken tasvir edilmiş resmini çok başarılı bulur. 

    Yine Plinius'un aktarımlarına göre Zeuksis ve başka başarılı bir ressam olan Parrasios arasında kimin daha iyi ve daha gerçekçi olduğuna dair bir düello yaşanır. Zeuksis'in yapmış olduğu resim öyle bir gerçekçi bir hal alır ki resme konu olan üzümler o kadar gerçekçidir ki kuşlar resme konup üzüm tanelerini gagalamaya koyulurlar. Zeuksis bu özgüvenle Parrhasios'tan resminin üzerinde bulunan örtüyü kaldırmasını ister. Ne var ki ortada bir perde yoktur ve Parrhasios'un resmi de en az onunki kadar gerçekçidir. Zeuksis ise böyle bir hatalı soruyla yenildiğini tescillemiş oluyordu. Parrhasisos'un resminde yer alan gerçekçi perde aslında Parrhasios'un zafer nişanı haline gelir.

Çocuğun resmini daha gerçekçi yapsaydım kuşlar çocuktan korkabilirdi. Zeuksis


    Usta ressamın çoğu resminde yer alan konular mitolojik hikayelerden oluşuyordu. Akragas Hera Tapınağı için yapacağı Helene resmi için kendisine modellik yapmak üzere kadın arayışına girmiştir. Bu bakımdan sanatçının çalıştığı dönemin kozmopolit yapısını göstermesi açısından oldukça önemlidir. Zeuksis bu resmi yapmak için tek bir modelle yetinmemiş 5 modelle birlikte çalışmıştır. Bu yolu izlemesinin nedeni her bir kadın bedeninin güzel yerlerini resmederek bir bütünlüğe erişmeyi hedefliyordu.

    Resimlerinde konunun özünü yani tamamen özümsedikten sonra çalışmaya başlardı. Ressam Zeuksis güzellik olgusunun herhangi bir somut örneğinin arkasında soyut bir güzellik kavramının yalnızca bir yönünü yansıttığını biliyordu. Bu şekilde farkında olmadan daha sonraki dönemlerde literatüre Platonik ideal adıyla geçecek olan bir anlayışı benimsemişti.

    Sigmound Freud'un önemli bir paydaşı olan ünlü Psikanalitik kuramcılarından Jacques Lacan resim sanatından hareketle psikolojik teoriler üretmiştir. Bakma eylemi kültürel bağları olmayan anlamı ve zamansız bir eylem olmasıyla insana özgü bir davranıştır. J. Lacan için özne, merkeziliğinin kırılgan olduğunu gösteren anlamlar muhteva etmektedir. Bakma eylemi, kesin olarak anlamını belirleyemediğimizdir, ne var ki bu eylem her zaman var olacaktır. İnsanlara özgü olan bu bakış ancak kötü veya kem göz ile karşılık bulabilir. J. Lacan, Psikanalitik düzleminde tanımlamasını yaptığı bakış hususunda resim sanatında gösterme, deforme etme, mevcut hale getirme, silme veya görünürlüğünü arttırma gibi ressamların temsil sistematiği ile ilgili düşüncelerin üretilebileceğini görülür. Öz itibariyle resimler üzerindeki "bakış" enstrümanı odak noktası olarak irdelenmektedir. 

    Parrhasios ve Zeuksis arasında yapılan resim yarışmasında, Zeuksis'in çizmiş olduğu üzümleri gagalayan kuşlar olayında kuşların aldatılışı kendilerini imgeye tam teslimiyeti, imgenin gerçeğin yerini alacak kadar gerçekçi ve ustaca resmedilmesiyle ilgilidir. Zeuksis, Parrhasios'un yapmış olduğu resmin üzerini örten örtüyü açmasını talep eder. Resmin örtüsünü kaldırmasını istemesine rağmen yine de Zeuksis'in bu örtüye uzanarak örtüyü açmaya çalışmak istemesi ve bu yönde eyleme geçmek istemesiyle resmin üzerindeki örtü değil resmin ta kendisini olduğunu fark etmiştir. 

    İşte tam bu anda yanıldığını anlamış ve muhtemelen anladığı şey yarışmayı kaybedişinin idrakidir. Buradaki temel noktalardan biri de hem kuşlar hem de Zeuksis yanılsamaların büyüsüne kapılmış olmalarıdır. Bu hikayedeki ilgi çekici hususlardan biri de kuşlar ve Zeuksis imgeyi gerçeğinden ayıramayacak kadar ortak gören tanıma refleksidir. Bilinçli varlık olan insan doğada kendi düzeni ve kuralları içerisinde gelişimi bilinç paydasında düşünülemeyecek kuş ile aynı illüzyonu paylaşmasıdır.

    J. Lacan iki ressam arasında yaşanan bu hikayeyi insan bilişselliğindeki bu ilgi çekici ilginç durumu gün yüzüne çıkarmıştır. "Hayvanların dikkatini yüzeysel görüntüler çekerken, gizlenmiş olan şeyin fikri insanları ayartır" gibi güçlü bir çıkarımı ortaya atmıştır. 

    

Yüce Zeuksis, resimdeki üstünlüğünü herkese kabul ettirdikten sonra, tanrılar, savaşlar ve kahramanlarla gibi popüler konularla ilgili çok az resim yaptı. O sürekli yeni şeyler peşindeydi. Lukianos


Ark. M.Yıldız


Joachim von Sandart 1683



Kaynakça:

Lucian, of Samosata, The Works of Lucian of Samosata- Volume 02, USA, 2004

Hornblower Simon , The Greek World BC 479-323

Mansfield Elizabeth, The Beautiful to Picture: Zeuxis, Myth and Mimesis, University of Minessota Press, 2007

Chilvers İan, Zeuxis, The Concise Oxford Dictionary and Artists

Stutdard David, Antik Yunan Tarihi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul

Lacan Jacques, Psikanalizin Dört Temel Kavramı, Metis Yayınları, İstanbul, 2013

Ümer Engin, Lacancı Bakış Kavramı ve İmgenin Bakışı, Yıldız Journal of Art Design, 2018 


 

Antik Ressam Zeuksis ve Jacques Lacan; Psikolojik Yaklaşımı Antik Ressam Zeuksis ve Jacques Lacan; Psikolojik Yaklaşımı Reviewed by World Arkeoloji on Ocak 11, 2021 Rating: 5

Hiç yorum yok: