Delphi Arabacısı


Delphi, antik dönemin en önemli şehirlerinden biridir. Bu şehre çok yüce değerler atfedilirdi. Parnassos dağının oldukça sarp güneybatı yamaçlarında yer alan kayalıklara yaslanmış olan bu yer 600 m. aşağıdaki Korinth körfezine doğru muazzam bir görüntüye sahip olacak şekilde bakmaktadır. Bu kutsal yerleşim yerinde bulunan ana tapınak (Apollon Tapınağı) dair çok şey kalmamıştır. Kalıntılar arasında arasında bir kitabede Antik Yunanın akılcı ve tevazuya önemini vurgulayan şu önemli sözlere rastlanmıştı:
Kendini bil, Hiç bir şeyde aşırıya kaçma, -ölümlü olduğunu sakın unutma ve kendini aşma.
Bu şehir diğer Yunan şehirleri tarafından da büyük bir saygınlığı vardı. Antik dönemde her ne kadar Didyma, Delos ve Klaros gibi kehanet merkezleri bulunsa da Delphi'deki kehanet ritüelleri de çok önemliydi. Pythia adlı din görevlisi belli ücretler karşılığında, bir kurban karşılığında kişileri günahlardan arındırabilirdi.

Pythia (mabede kabul edilen kadın) adındaki kahin, duman tüten çukurun başındaki bir yüksek bir oturakta otururdu. Burada bir takım dini ritüellerde bulunup bu işlemlerin neticesinde kahin kendinden geçerdi bazen de bayılırdı. Bu esnada kendisinden isteklerde bulunan kişilerin isteklerine yarı baygın bir halde tutarlı tutarsız cevaplarını belli bir dini ritüele bağlı kalarak haykırarak yanıtlardı.

Delphi arabacısından söz etmeden önce Delphi şehrinin sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapısını belirtmekte fayda var, zira eserin üretilmesi hangi şartlara bağlı olarak ortaya çıktığı daha anlaşılır bir şekilde kavranabilir. Salt eserin özelliklerinden bahsetmek ise bu durumda eserin ruhuna zarar verecektir ancak.

Olimpiyat oyunlarının bir başka benzeri olan Pythia sportif şenliklerini ismini bu şehir için çok önemli bir yere sahip olan Delphi kahinin isminden alıyordu. Bu oyunlarda atletizmin önemli bir yeri vardı. Sportif müsabakaların yanı sıra Apollon adına düzenlenen tüm bu etkinliklerin yanısıra müzik yarışmaları da yapılırdı. Bu festivaller antik dönem için popülerdi ayrıca Anadolu coğrafyası başta olmak üzere Yunan kolonizasyonun yayıldığı tüm şehirlerden misafir ağırlıyordu (Sicilya, İtalya, Marsilya vs.). Antik Yunanda bu festivaller önemli ve geçirdiği uzun zamanlardan sonra başta drama olmak üzere şiir, hitabet vs. gibi alanlarda mükemmelliğe yakın bir profesyonellik kazanmıştı.

Antik dönemin önem vermiş olduğu tüm bu aktiviteler pagan dünyasının kültürel ve bilimsel zenginliğini ortaya koyması bakımından değerliydi. Bu değeri sonraki uygarlıklar belki de hiç bir zaman anlayamadı. Festivallerde gerçekleştirilen müsabakalarda ödül olarak Apollon'u temsilen defne yapraklarından yapılmış olan zafer tacıydı. Bu ödülün maddi karşılığı olmasa da ne var ki zaferi kazanan yarışmacıya bu kültüre önem veren tüm toplumlar tarafından büyük bir saygı gösteriliyordu (Kudos: Halkın takdiri). Zaten bu ödül o yarışmacı için en büyük hazineydi. Yarışmacılar ve vatandaşlar ekonomik seviyelerine göre Delphi Apollon tapınağına hediyeler sunarlardı. İşte Delphi Aracısı bu önemli hediyelerden biriydi.
Genel Heykel Özellikleri ve Yorumlanması
Bu heykelde ağırlık merkezi iki bacakta, eller ise önde sol kol pazıdan kırılmış durumda, üzerinde ise kalın bir kithon var. Elbisede boyundaki V kıvrımı ilk kez bu eserde görülüp canlı bir görüntü oluşturmuştur. Elbisenin kıvrımlarına da kolpos adı verilir. Heykelin üst kısmı daha hareketlidir.
Kemerin alt tarafında birbirlerine paralel dikey kıvrımlardan oluşan desenler dardan genişe doğru bırakılmıştır. Başı çok ciddi ve dikkatli bir görünüm sergilemektedir. Ayaklar kıvrımlı, adaleli aynı zamanda yere yapışmış mükemmel bir şekilde tasvir edilmiştir. Kıyafetin yarış esnasında şişmemesi için omuzlardan bağlanmış bir kuşak bulunmaktadır. Saçlar özenli tek tek ve kıvırcık bir şekilde işlenmiştir. Kirpikler belirgindir dudakları ise kalın, dizginleri oldukça dikkatli tutmaktadır. Yarışçı işini ciddi bir şekilde yapacak dinamizm ile sadece yola odaklanmıştır. Dolgun bir yüze sahip olmasına karşın küçük bir çeneye sahiptir. Yapılan düğüm kumaşın yumuşak olduğu hissiyatını vermektedir. Ayak yapısı ve tarak kısımları konu olarak oldukça iyi işlenmiştir.

Doğal boyutlarda yapılmış olan bu eser, bronzdan yapılmıştı. Literatüre Savaş Arabacısı olarak geçmiş olsa da "Delphi Arabacısı" en sık kullanılan bilindik ismidir. Apollon mabedine çok daha kıymetli hediyelerin sunulduğu muhakkaktır. Fakat bir çok eser tahrip edilmiş veya değerlerinden dolayı bir çok sebepten dolayı yok edilmiş veya elden çıkarılmış olabilir. Delphi Arabacısı günümüze kadar mümkün olabilecek en az hasarla ulaşabilmiştir.

1896 yılında keşfedilen heykel, dört atın çektiği iki tekerlekli bir savaş arabasının üzerinde (biga) tasvir edilebilecek şekilde yapılmıştır heykeltıraş tarafından. Bu tip savaş arabaları o dönemin en etkin araçlarından olduğundan olsa gerek ki vazo, mozaik ve tüm betimlemelerde yer almıştır. Bu araçlar iki atın çekmiş olduğu (biga) ve dört atın çekmiş olduğu (quadriga) araçlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Delphi arabacısının atları günümüze kadar ulaşamamış olsa da heykelin hikayesine uygun kalite düzeyinde yapıldığını tahmin edebiliriz. Savaş arabacısının aracı yönlendirmek için kullanmış olduğu kırbacı, dudaklarındaki bakır işlemeleri, gümüş kirpikleri Riace heykelinde olduğu gibi günümüze kadar ulaşamamış veya kaybolmuştur. Saç bandında yer alan gümüşi anahtar desenin ise ancak izleri görülebilmektedir. Heykel bu eksikler dışında genel olarak tas tamamdır.

Eser çağdaşları ve önceki eserlerle kıyaslandığında eşsiz bir eser olduğu rahatlıkla gözlemlenebilir. Heykel "Kayıp Mum" (cire perdue) işlemiyle bronz dökümü tekniğinin zirvesine çıkmıştır. Eser 7 bölüm halinde içi boş kalıplara dökülmüştür. Bunlar; baş, 2 kol, kemerin üstündeki ve altındaki kıyafet ile 2 ayak bileği ve ayaklar şeklindedir. Arabacıyı oluşturan asıl model ise metal veya ahşap armatürlü kilden kuvvetle muhtemeldir. Çünkü kıyafetin işlenişinden anlaşılacağı gibi işleniş tarzı ve bir çok izin ahşap modelin kullanıldığını işaret etmektedir. Bütün parçalar başarıyla döküldüğü eser incelendiğinde görülebilmektedir.

Bu muhteşeme eserin nerede yapıldığı ise maalesef bilinmemektedir. Antik dönemde bronz yapımcılığın merkezi Atina olduğu bilinmektedir. Mö 5. yüzyıl başlarında bir Attika çanağı üzerinde yapılmış olan resim çok çarpıcıdır. Resim üzerinde bölümler halinde döküm işi yapan bir heykeltıraşın atölyesini göstermektedir. Bu çok güçlü bir ihtimaldir. Ancak şunu da biliyoruz ki Pythia şenliklerinde katılımcılar Yunan başta deniz kıyısında yer alan şehirler ve Yunan kolonizasyonuna dahil tüm gelişmiş veya az gelişmiş şehirlerinden misafirler ağırlıyordu. Bu kaliteye sahip eserler yapmak diğer şehirler için de geçerli bir ihtimal olsa da bu noktada Atina bir adım daha önde yer almaktadır.

Gerek sürücüsü gerekse de atlarıyla beraber tasvir edilmiş olan Delphi Arabacı'nın konusu dini olmaktan çok dünyevi bir konuyu anlatmaktadır. Ancak Delphi'de böyle bir ayrım yapmak belki de kimsenin aklına gelmeyebilirdi. Bu heykelin dini bir mabede takdim edilmesi bir boğanın kurban edilmesi gibi bir dini bir ritüel anlamını taşıyordu. Bu heykelin yapılışındaki kalitesi ve maddi anlamdaki değeri Apollon tapınağı rahipleri tarafından kabul edilmesine dair yeterli bir sebepti. Bu pahalı eseri bireysel bakımdan sporcuların veya yarışma takımlarının yapabilecek gücü olmadığı yaygın bir görüştür.

Bu esere dair bir yazıtta; "Gela Tiranı Polizalos" (Mö. 478-470) tarafından hediye edilmiştir. Polizalos'un takımı, dört yılda bir düzenlenen bu oyunlarda takımının Mö. 478- 474 yılında yapılan yarışları kazandığı düşünülür. Gela şehri ise Siraküza yakınlarında Sicilya adasının güneyinde yer alan tarımsal açıdan oldukça zengin olan bir Yunan kolonisiydi. Polizalos ise bu şehrin çiçeği burnunda tiranıydı.

Tiran kavramı o zamanlar için  iktidarları krallar gibi kan bağıyla elde etmediği, nitekim tam tersine kendi çabalarıyla iktidarı elde eden bir hükümdarı ifade etmektedir. Tiranlar çoğu zaman halkın destekleriyle, kralları veya aristokratları devirip bu şekilde isteyip veya istemeden de olsa Atina veya çok kısa da olsa Siraküza'da olduğu gibi de olsa demokrasiye yol açarlardı.

Sicilya bu dönemlerde denizcilik ve tarımdan elde hatırı sayılır gelirlerle beraber hatırı sayılır düzeyde bir ekonomik refah seviyesine sahipti. Bu şehirde edebiyat ve güzel sanatların güçlü ve cömert destekçileri bulunuyordu. Mesela; Büyük trajedi yazarı Eskilus ve kardeşi Siraküza tiranı Polizalos ve kardeşi Hiero'nun sarayında bir kaç yıl kaldığı bilinmektedir. Pindar (şair), Delfi'deki başka bir kategoride kazanmış oldukları zaferden dolayı Hiero'yu kutlamak maksadıyla bir od* kaleme almıştır.
Delphi arabacısında bulguların tamamı Polizalos'u işaret etse de arabanın sürücüsü Polizalos değildir. Bu tiran arabanın sürücüsü olmayıp ancak sahibidir. Sürücü ise onun tebaası veya hizmetkarı belki de kölelerinden biridir. 
Delphi arabacısı betiminde, sürücü yani ana kahraman burada belinden sıkıca bağlanmış bir kemerle bağlanmıştır. Kordonları omuzlarının üzerinde ve ayrıca kolunun alt kısmından bağlı bir şekilde yarış için tuniğini giymiş bir şekilde betimlenmiştir. Yarışçının tuniği bacaklar ve vücudu tamamen kapatmasıyla çıplak ideal genç ve güzel bir erkeği sergileyen Kouros heykeliyle aynı statiğe sahip neredeyse, Burada ayırt edici tek şey üzerine giydirilen tunik yani kıyafetidir.

Yunan sanatında ideal olarak erkek figürlere kıyafetli istenildiği ayrıca giyilmesi gerekli olan faaliyetlerle de meşgulken bile çok nadiren giyiniktirler. Bu bakımdan bu figürdeki arabacının giyinik olması tiranın savaş arabacısını genelde evdeki diğer kölelerle aynı mevkiye koyduğunu işaret etmektedir. Buna rağmen kusursuz Yunan vatandaşı profiliyle neredeyse çok muntazam hatlara sahip başı, takdir edilecek şekilde narinliğe sahip ince ayakları ve günümüze sağlam ulaşabilmiş tek elinden heykel de idealleştirmeye gidildiğinin göstergesidir.
Tiran Polizalos, Apollon'a safkan atlar ve aynı ölçüde güzel bir savaş arabacısından başka bir şey sunmak istemezdi belki de.
* Od: Eski Yunan'da Olimpiyat oyunlarında galip gelen sporcuların onuruna düzenlenen aynı zamanda onların kentlerine dönmeden önce yapılan kutlama törenlerinde koronun söylediği şarkı ve şiirler.

Delphi Arabacısı Çizimi
Delphi Arabacısı ( Delphi Arkeoloji Müzesi)

Delphi Arabacısı  Arka Görünüm
Delphi Arabacısı sırt detay

Olimpiya'da bulunan bir at heykelciği

Ark. M.Yıldız
Kaynakça:

Gisela Richter, Yunan Sanatı (Çev: Beral Madra), Cem Yayınevi, İstanbul, 1984
John Boardman, Yunan Heykeli (Çev: Yaşar Ersoy), Homer Kitapevi, 1.Basım, İstanbul, 2001
Damla PEKER, Siphnos Hazine Binası, Yüksek Lisans Bitirme Tezi, Ege Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bölümü, İzmir, 2015
Delphi Arabacısı Delphi Arabacısı Reviewed by World Arkeoloji on Ocak 05, 2020 Rating: 5

Hiç yorum yok: