Arkeoloji'nin Gelişim Kronolojisi


18. yüzyıldan günümüze kadar bilim muazzam bir ilerleme kaydetti. Eskiden bilginlerin bir çok alanda yetkin olması sadece bilimsel bilginin kısıtlı olmasıyla açıklanabilir. Oysa ki günümüzde herhangi bir bilim dalının bile onlarca alt branşı bulunmaktadır. 18. yüzyıldan sonra bilime yaklaşım anlayışı geleneksellikten sıyrılıp gözlenebilen ve nesnelliği kanıtlanabilen bilgi üretme arayışı içerisinde olan bilim adamları sayesinde mümkün oldu.

Günümüzün gelişmiş dünyasında bilim olarak Arkeoloji; bütün toplumlar tarafından büyük rağbet gören bir bilim dalı halini almıştır. Arkeoloji biliminin tohumları 18-19.yy.'dan önce atıldı ve bu zamandan sonra büyük bir gelişim gösteren bir bilim dalı doğdu. Yaşadığımız çağda bütün toplumlar tarafından kabul gören, ilgi gösterilen Arkeoloji; kültür, sanat, tarih gibi alanlar başta olmak üzere bilimsel anlamda çok geniş sınırlara ulaştı. Arkeoloji artık kazma-kürek ile birtakım faaliyetler yapmanın ötesine geçmiş tarih öncesi insanlarıyla günümüz insanlarını aynı noktada buluşturmayı başarmıştır.

Arkeoloji bilimi doğal formlarına ulaşıp kendi içerisinde uzmanlık alanlarını oluşturdu. Bu durum bir bilim dalının basit bir koleksiyonerlikten nerelere ulaştığının en büyük göstergesidir. Öte yandan bir çok bilim dalının önünü açıp yol gösterici oldu.

Yaşamış olduğumuz çağda özellikle gelişmiş toplumlarda Arkeoloji ve bu bilim dalının icracısı olan Arkeologlar çok önemli bir yere sahiptir. Bu bilim ile ilgilenen bilim insanları sosyolojik olarak saygın bir statüye sahiptir.

Arkeoloji her ne kadar bilim olarak hızlı bir gelişim göstermiş olsa da kazanmış olduğu bu başarı çok da kolay olmadı. Bunu daha net kavramak için Arkeoloji biliminin gelişim seyrini gözlemlemek gerekir. Bunun için hazırlamış olduğumuz kronoloji şöyledir:
  • 1506: Laocoon ve oğulları heykelleri İsveçli bir araştırmacı tarafından ortaya çıkarıldı. Bu durum Michelangelo başta olmak üzere Rönesans dönemi sanatçılar için ilham kaynağı olmuştur. Antik dönem kültürü Rönesans döneminde Batı dünyasının düşünsel ve sanatsal yaşamına baskın olarak girmiştir.
  • 1533: İngiltere Kralı VIII. Henry, eski eserlerden sorumlu olmak üzere memur tayin etmesi arkeoloji ile ilgili olarak ilk defa bir devlet görevlisi atanmıştır.
  • 1558: İtalya'nın Perugia şehrinde ilk Etrüsk mezarları keşfedilmiştir. Bu keşfin önemi, İtalya'da söylence olarak bilinen Roma öncesi bir kültürün ortaya çıkmasını neden olmuştur. Bu durum entelektüel aydınların bu kültürel sürece katkı sağlamıştır.
  • 1578: Alman doktor L.Rauwolf Tevratta adı geçen Babil Kulesi olduğu düşündüğü bir eseri belgelemiştir. Yakındoğu arkeolojisinde somut bilgilere dayalı yaklaşımın öncüsü olduğu söylenebilir.
  • 1586: William Camden İngiltere'de bulunan tarihi kalıntıları ilk defa ayrıntılı belgelenmesini yaptı. Aynı zamanda tarihi eser buluntu yerlerine dair bilinen ilk envanterleme çalışmasını oluşturdu.
  •  1611: İngiliz tüccar olan Sör J. Cartwright, Osmanlı ve İran topraklarında yapmış olduğu gezilerde esnasında Babil ve Persepolis başta olmak üzere edinmiş olduğu bilgileri yayınlamıştır. Persepolis ile alakalı olarak yapmış olduğu tanımlamalar Avrupa'da büyük ses getirmiştir.
  • 1611: İsveç Kralı Gustavus Adolphus eski eserlerin incelenmesini teşvik edici kanunlar çıkarmış. Bu kanunlar 1666 yılında çıkarılacak olan ilk koruma yasalarının temelini oluşturmuştur. Bu kanunla beraber, Toprak altında bulunan tarihi eserlerin tümünün krala ait olduğunu ancak kral bunları İsveç halkı adına korumakla hükümlü olduğu vurgulanmıştır. 
  • 1612: İngiliz Lord Thomas Howard Papa'nın iznini aldıktan sonra Roma'da kazı yapmış ve bu kazı neticesinde çok sayıda Roma büstünden oluşan koleksiyonu İngiltere'ye taşımıştır. Bu Roma tarihiyle ilgili olarak oluşturulmuş ilk büyük koleksiyondur. Esasen bir koleksiyoncu olan T.Howard Roma'dan sonra İstanbul'a gelmiş Anadolu'da aralarında Zeus Sunağına ait olan bir parça başta olmak üzere topladığı tarihi eserleri İngiltere'ye deniz yoluyla göndermiştir. Bu eserleri taşıyan gemilerden biri bu yolculukta İzmir civarında batmıştır. İngiltere'ye ulaşan eserlerin arasında bulunan bir yazıt sayesinde Batı dünyası ilk kez Yunan alfabesiyle karşılaşmasını sağlamıştır.
  • 1615: İtalyalı gezgin Pietro Della Valle, Babil ve Ur şehirlerinden çıkarmış olduğu çivi yazılı parçaları ve Persepolis yazıtlarından almış olduğu kopyaları ilk defa Avrupa'ya getirmiştir. Batı dünyası bu sayede ilk defa çivi yazısı ile tanışmıştır.
  • 1627: İngiliz Thomas Herbert, Persepolis şehrinin İngiltere'de çok heyecan yaratan ilk ayrıntılı tanımlamasını yapmıştır.
  • 1663: John Aubrey, İngiltere'deki arkeolojik alanların ilk olarak ayrıntılı bir şekilde belgelendirmiş ve Stonehenge'in planlarını çıkarmıştır.
  • 1685: R. Le Prevot, tarih öncesi dönemlere ait olan bir mezar açmıştır. Ortaya çıkardığı çok sayıda iskelet ve yanındaki buluntular ilk ayrıntılı ve sistemli kazı belgelemesi olarak bilinmektedir.
  • 1690: Londra yakınlarında Grays İnnlane'de bulmuş olduğu el baltası Alt Paleolitik döneme tarihlendirilir ve bu el baltası bu döneme ait olarak ortaya çıkarılan ilk eserdir.
  • 1723: Wiliam Stukeley İngiletere'de Stonehenge yakınlarında yaptığı kazı bilinen ilk tümülüs kazısıdır.
  • 1727: Fransa Chatenay-Malabry'de yapılan çalışmalar, bilinen ilk Ortaçağ kazılarıdır.
  • 1738: Bu tarihte İtalya'da Vezüv yanardağının eteklerinde bulunan Pompei ve Herculanium şehirlerindeki kazı çalışmaları başlamıştır. Uzun yıllar kazı çalışmaları devam edecek olacak bu şehirlerdeki bulgular iyi korunmuş olup ve insitu halindeki kalıntılar Antik Roma şehrinin tüm görkemiyle ortaya çıkmasını sağlamıştır. Buradaki kazılar sayesinde Klasik Arkeoloji bilimi güç kazanıp, doğal formu şekillenmiş ve bu bilim kolunun tanımlı bir hale gelmesini sağlamıştır.
  • 1744: Danimarka'da bulunan Zealand tümülüsü kazısı Kuzey Avrupada bilinen ilk arkeoloji kazı olmuştur.
  • 1759: Arkeolojik tarihi eserlerin sergilenmesindeki en önemli müesseselerden bir olan British Museum açıldı.
  • 1763: Pompei'de bulunmuş olan bir yazıt sayesinde şehrin adının Pompei olduğu belgelenmiştir.
  • 1764: Johann Joachim Winckelmann, Pompei'de bulunan eserlerle ilgili çalışmasını: History Of Ancient Art adı adlı eseri hazırlayıp İngilizce ve Almanca olarak yayımladı. Bu eserde Klasik Çağ'a ait buluntuların üslup bakımından sınıflandırmasını ilk kez yapılmıştır. Bu eser Klasik Arkeolojinin günümüze kadar gelmiş olan yönteminin de ilk tanımlı örneğini oluşturduğu için J.J. Winckelmann Klasik Arkeoloinin kurucusu olarak kabul edilir.
  • 1776: Afrika Güney Sahra'da Cookhouse adlı çalışmaları Afrika kıtasında bilinen ilk arkeolojik kazıdır.
  • 1788: Avustralya kıtasında bilinen ilk arkeolojik kazı ise Port Jacson bulunan Hunter isimli kazıdır.
  • 1793: tarihinde Paris'te Louvre Müzesi açıldı.
  • 1797: Fransa'da Frere'de yapılan Hoxne kazısında ilk kez Paleolitik çağa ait olan aletler ve soyu tükenmiş hayvan kemikleri bir arada bulunmuştur.

  • 1798: Napolyon'un Mısır seferi, Mısır Biliminin (Egyptoloji) biliminin doğmasını sağladı. Napolyon Mısır seferine çıkması Arkeoloji tarihine bir çok "ilk"i kazandırdı. Bu sefer yalnızca askeri bir harekat değil, Mısır uygarlığı kalıntılarına sahiplenme mücadelesiydi. Napolyon bu sefere yanında 167 Fransız bilim adamıyla beraber katılmıştı. Savaş süreci boyunca subaylardan eski eserler ve doğal varlıklar ile ilgili gözlem yapmaları istenmiş. Bu dönemde Mısır Hiyerogliflerinin çözülmesini sağlayan Rosetta Stone, bir siper kazısını denetleyen ve bu gibi kalıntıların önemini kavrayabilen bir subay tarafından bulundu. Napolyon eser toplamanın yanı sıra, bazı yapıların kazısını gözlemlemiş ve eski eserleri toplamıştır. Mısır'da eski arkeolojik araştırmalar yapmak üzere bir araştırma merkezi kurulmasına katkı sağlamıştı. Bu araştırma merkezi, Avrupa sınırları dışında kurulmuş olan ilk Arkeolojik Araştırma Enstitüsü olarak kabul edilir.
  • 1801: Elgin Lordu olan Thomas Bruce, 1687 Osmanlı Devleti-Venedik savaşında içerisinde cephanelik bulunan Athena Tapınağı top atışına maruz kaldıktan sonra ağır hasar gördü. Bruce tapınağın kabartmalarını satın alıp İngiltere'ye götürdü. Elgin mermerleri olarak bilinen eserler bugün hala British Museum'da sergilenen en özel koleksiyonlarından biridir.
  • 1815: İngiliz soylusu Lady Hester Stanhope, Tevrat anlatılarından hareketle Filistin'de yaptığı araştırmalar sonrasında ünlü Ashkelon kentini keşfederek bölgedeki ilk arkeolojik kazıyı yapmış oldu.
  • 1817: Giovanni Battista Belzoni ilk kez Mısır'daki krallar vadisinde kazılara başlamış, Netice olarak bu çalışmalar Mısır Bilimi araştırmalarına yeni bir heyecan getirmiştir.
  • 1820: Melos adasında ünlü Aphrodite heykeli bulundu.
  • 1822: Jean-François Champollion, Napolyon'un Mısır seferinde keşfedilmiş olan Rosetta taşı
     üzerinde yer alan hiyeroglifleri çözümlemeyi başardı.Bu aynı zamanda yeni bir alfabenin çözümü anlamına gelmekteydi. Aynı zamanda ölü dillerin çözümlenebilmesinin mümkün olabileceği noktasında bilim dünyasına umut olmuştur.
  • 1829: Roma'da Alman Arkeoloji Enstitüsü kuruldu.
  • 1830: Münih ve Berlin müzeleri açıldı.
  • 1831: Charles Darwin evrim kuramının gelişmesini sağlayacak olan Beagle gemisi ile araştırma seyahatine başladı. Arkeolojinin zamansal olarak derinlik kazanmasını sağladı. Ayrıca tarih öncesi arkeolojinin gelişimine büyük katkı sağlamıştı bu çalışmalar.
  • 1833: Yer bilimci Charles Lyell, tabakalanmanın esaslarının tanımı ve kurallarını tanımladığı "Principles Of Geology" isimli kitabını yayımladı. J.Lyell, jeolojinin temel ilkelerini belirlemenin yanında daha sonraları arkeolojinin de sıklıkla kullandığı, üst üste sıralı bir dizi halinde bulunan farklı tabakaların farklı süreçleri yansıttığı ve bu tabakalardan en altta olanın daha eski olduğu prensibini ilk kez tanımlı olarak bu kitapta görmek mümkündür.
  • 1834: Charles Texier, Boğazköy'ü keşfetmiş fakat o yıllarda Hitit kültürünün yaşam bulduğu coğrafya bilinmediğinden burasını Antik Pterium olarak yorumlamıştır. 
  • 1835: William Hamilton, Alacahöyük'ü keşfetti. Daha sonra burası ülkemizin ilk kapsamlı kazısına öncülük etmişti.
  • 1838: Charles Fellows, Ksanthos'ta bulunan Nereidler Anıtını bulmuş ve bu anıtı 1841 yılında British Museum'a taşımıştı.
  • 1839: İngiliz diplomat Henry Creswicke Rawlinson, özellikle Persepolis'te bulunan anıt üzerindeki çivi yazılarının çözümlemesini yapmıştır. H.C. Rawlinson'nun çivi yazısı okuma yöntemi daha sonra Mezopotamya uygarlıklarının farklı dillerdeki çivi yazılı belgelerin de çözümlenebilmesini sağladı.
  • 1842: Paul-Emile Botta Musul yakınlarında bulunan Ninova'da yaptığı kazı Mezopotamya kültürlerine yönelik ilk tanımlı kazı çalışması olmuştur.
  • 1843: P.E. Botta Khosabad kazısında Mezopotamya'nın görkemli heykellerini keşfetmiş ve bunları Louvre müzesine taşımıştır. Bu sayede Louvre müzesinde ilk defa Doğu Uygarlıkları bölümü kurulmuştur.
  • 1846: Tophane-i Amire Müşiri Fethi Ahmed Paşa, Mecmua-i Asar Atika adında, eski eserleri Aya İrini'de toplamaya başladı.
  • 1847: Austen Henry Layard, Ninova'da Asur Kralı Sanherib'in sarayını ve çivi yazılı 30.000 tablet bulduğu Assurbanipal Kütüphanesinde kazı yapmıştır.
  • 1852: A.H. Layard, Kuzey Mezopotamya'da bulunan Nemrud heykellerini keşfetti.
  • 1854: İngiliz diplomat John George Taylor Ur kentinde bilinen ilk zigurat kazısını yapmıştır.
  • 1856: Almanya'da bulunan Neander vadisinde, sonraki zamanlarda "Neandarthel" olarak isimlendirilen Orta Paleolitik Çağ'a ait ilk insan iskeleti bulundu.
  • 1857: Charles Thomas Newton, dünyanın yedi harikasından biri Bodrum'da bulunan Halikarnassos Mouseleum kazısına başlamıştır.
  • 1863: Fransa'da Le Moustier ve La Madelenie'de yapılan kazılarda ilk kez Orta Paleolitik Çağ kültürleri bulundu.
  • 1863: Hindistan'da Pallavaram'da bulunan bir el baltası o yıllarda çok tartışmalı bir buluntu durumunda olan Alt Paleolitik Çağ el baltalarının Avrupa toprakları dışında bulunan ilk örnek olması açısından Taş devri tartışmalarına yeni bir boyut kazandırdı.
  • 1864: Fransızların Materiaux pour l'histoire positive et philosophique de l'homme isimli dergisi, tarih öncesi dönemlere dair bilinen ilk süreli yayın oldu.
  • 1864: Bu tarihte ilk defa resmi olarak kazı izni verilen Selçuk Ayasuluk Tepesi John Turtle Wood tarafından kazıldı.
  • 1865: Çanakkale Amerikan Fahri Konsolosu olan F. Calvert Troia olduğunu düşündüğü Hisarlık tepesinde sondaj niteliğinde ilk kazısını yaptı.
  • 1869: Alman Archiv für Anthropologia dergisi, tarih öncesi verilerle etnoğrafya ve antropolojiyi bir araya getiren ilk süreli yayındır.
  • 1869: Fransız de Montilled, Üst Paleolitik Çağ'ın ayrımını çeşitli kazılardan çıkan bulguları değerlendirerek yapmış, günümüze kadar kullanılagelmiş Mousteiren, Aurignacien, Solutre ve Magdalenien kültürel basamaklarını belirlemiştir.
  • 1869: J.T. Wood, Selçuk'ta Efes Artemision'u keşfetti.
  • 1869: Viyana Üniversitesi'nde ilk defa Klasik Arkeoloji kürsüsü kuruldu.
  • 1869: İstanbul'da Aya İrini'de daha önce toplanmış olan eski eserler, Müze-i Hümayun olarak resmen açılmış ve ilk eski eser nizamnamesi olan Asar-ı Attika Nizamnamesi çıkarılmıştır.
  • 1871: Heinrich Schliemann, Frank Calvert'in tavsiyesiyle Troya'da geniş kapsamlı kazı çalımlarına başladı.
  • 1873: H. Schliemann, "Priamos'un hazineleri" olarak ünlenen eserleri bulmuş ve yurt dışına kaçırmıştır.
  • 1874: II. Asar-ı Attika Nizamnamesi çıkarıldı.
  • 1874: Yunanistan, Atina'da Alman Arkeoloji Enstitüsü kuruldu.
  • 1875: Yunanistan'da Olympia kentindeki kazılar başladı.
  • 1876: Heinrich Schliemann, Miken kültürüne ait mezarları keşfetti.
  • 1876: Müze-i Hümayun'da bulunan eserler Aya İrini'den Çinili Köşke taşındı.
  • 1876: Japonya'da ilk defa arkeolojik bir kazı yapıldı.
  • 1877: Ernest de Sarces, Mezopotamya'da Sümlerlerin başkenti olduğu anlaşılacak olan Tello'da (Lagaş) kazılarına başladı.
  • 1878: Karl Humann Pergamon kazısına başladı. Pergamon kazıları sonrasında Pergamon sunağı (Zeus Altar) Almanya'ya taşınmıştır.
  • 1879: İspanya'da, Üst Paleolitik Çağ sanatı açısından büyük bir önemi olan Altamira Mağarası bulunmuştur.
  • 1879: Van'da Toprakkale'de yapılan ilk kazı çalışmaları başladı.
  • 1880: İsveçli Oscar Montelius, arkeolojide tipolojinin esaslarını belirlemiş ve tipolojiye dayalı olan, bugün "analoji" olarak bilinen kültürler ile buluntu kümeleri arasında karşılaştırma yapma yöntemini geliştirdi. Montelius, tipoloji yaklaşımıyla Yakındoğu ile Avrupa bulgularını karşılaştırmış aradaki benzerlikleri belirlemiş ve Yakındoğu'dakilerin Avrupa'da görülen bulguların öncüleri olduklarını saptayarak ilk defa "Kültürlerin kaynağı doğudadır" anlamındaki "Ex Oriente Lux" (Işık doğudan çıkar) kavramını arkeolojiye kazandırmıştır.
  • 1881: Osman Hamdi Bey, Müze-i Hümayun'a müze müdürü olarak atandı.
  • 1881: William Mitchell Ramsay, Anadolu'nun tarihi coğrafyasıyla ilgili önemli sonuçlar verecek olan gezilere başladı.
  • 1882: Osman Hamdi Bey Sanayi-i Nefise Mektebine müdür olarak atandı.
  • 1883: Osman Hamdi Bey, ilk planlı Osmanlı kazısı olan Nemrut kazılarına başladı.
  • 1884: Osman Hamdi Bey tarafından hazırlanmış olan Asar-ı Attika Nizamnamesi çıkarıldı.
  • 1884: Heinrich Schliemann, Yunanistan'da Tiryns kazısına başladı.
  • 1887: Osman Hamdi Bey, arkeoloji dünyasında büyük ses getiren Sayda nekropolü kazısını yapmış, başta İskender Lahdi olmak üzere bir çok değerli eser bulunmuştur.
  • 1887: İngiliz bilim adamı Augustus Henry Lane-Fox Pitt Rivers, kazılarda belirli bir dolgu ya da tabakada ortaya çıkan bulguların birbiriyle ilişkili bir bütün olarak tanımlanmasını sağladı. Günümüzde halen kullanılmakta olan buluntu topluluğu ve buluntu düzeni kavramların arkeoloji bilimine kazandırdı.
  • 1887: Mısır'da Tell-el Amarna'da, Anadolu'da kurulan medeniyetler açısından büyük bir öneme sahip olan "Arzava Mektupları" olarak bilinen yazılı eserler bulunmuştur. Bu sayede o yıllarda varlığı tartışmalı olan Anadolu'da Mö. 2000 yıllarında Hititler dışında onlarla rekabet halinde olabilecek devletlerin varlığı kesinleşmiştir.
  • 1891: İstanbul'da Çinili Köşk'ün karşısında yeni inşaa edilen arkeoloji müzesinin ilk birimi açıldı.
  • 1893: Ernest Chantre, Hitit kültürüne dair izler taşıdığı düşüncesiyle Boğazköy kazılarını başlatmıştır.
  • 1894: Eugene Dubois, Güney Asya'da Java'da jeolojik  bir katman içerisinde bulduğu ve daha sonraları "Java Adamı" olarak bilinen iskelet, Taş Devrinin erken dönemine ait Avrupa Kıtası dışında bulunan ilk insan kalıntısı olarak bilinmektedir.
  • 1895: Karl Humann, Priene kazısına başladı.
  • 1895: Efes kazıları başladı.
  • 1895: Türkiye'nin ilk yabancı arkeoloji enstitüsü olan Rus Arkeoloji Enstitüsü kuruldu.
  • 1895: Alman bilim insanı Gustaf Kossina, arkeolojik buluntuların değerlendirmesinde belirli buluntu türlerinin belirli etnik grupları yansıttığı görüşünü bir kuram olarak tanımlamış, "etno-kültürel" esaslı bu yaklaşım, 20. yüzyılda Nazi Almanyası yayılmacı politikasının temel taşlarından biridir.
  • 1897: Nikolay Vesselovsky Kafkasyada bulunan ilk kurgan kazısı olan Maikop bölgesindeki çalışmaları, Avrasya stepleri ile Yakındoğu kültürleri arasındaki ilişkinin belirlenmesinde günümüzde de önemini koruyan kurgan kültürünün en zengin örneklerini ortaya çıkardı.
  • 1899: Robert Koldewey, Babil kazılarına başladı.
  • Theodor Wiegand, Antik Çağ şehirciliğinin anlaşılması bakımından önemli bir yere sahip olan Milet kazısına başladı.
  • 1900: Arthur Evans, Girit adasında Knossos'ta yaptığı kazıyla efsanevi bir kimliği olan Minos kültürünü ve ünlü Knossos Sarayını keşfetti.
  • 1901: Gustave ve Alfred Köerte kardeşler Ankara Gordion'da kazı çalışmalarına başlayıp, Anadolu'nun ilk sistemli Tümülüs kazısını gerçekleştirdiler.
  • 1908: Milova Vasic, Sırbistan'da sonraki zamanlarda Vinça adıyla ünlenen Bela Brado Höyüğünde kazılara başladı. Tabaka esasına dayalı bir höyük kazısı açısından büyük bir önem taşımaktadır.
  • 1908: Raphael Pumpelly, Türkmenistan ve Anav çalışmalarını yayımlamasıyla, Orta Asya'nın tarih öncesi kültürleri ve özellikle doğal çevre ortamındaki değişimler ilk kez ayrıntılı olarak tanımlanmıştır.
  • 1908: John Garstarg, Sakçagözü'ndeki yaptığı kazıyla, Anadolu'da ilk defa Neolitik kültür katlarını ortaya çıkardı.
  • 1910: Princeton Üniversitesi'nden Howard Crosby Butler, Osman Hamdi Bey'in daveti üzerine geldiği Anadolu'da, Sardes (sardis) kazılarını başlattı.
  • 1915: Bedric Hrozny, Hitit Çivi yazısını çözümledi.
  • 1917: Türkiye'de ikinci yabancı arkeoloji enstitüsü olan Macar Arkeoloji Enstitüsü kuruldu.
  • 1921: Homo Erectus olarak bilinen Alt Paleolotik çağa ait insan iskeleti ilk defa Çin Zhoukoudian'da bulundu.
  • 1922: Howard Carter, Mısır'da Krallar vadisinin en büyük buluntularından olan Tutankhamon'un mezarını buldu.
  • 1922: Leonard Woolley, Ur'da açmış olduğu mezarlarla Sümer Uygarlığının en değerli bulgularını elde etti.
  • 1924: Hindistan'da ve daha sonra Harappa tarihi alanlarla birlikte Hindistan İndus uygarlıklarının Yakındoğu ile karşılaştırılmasında önemli bir yere sahip olan Mohenjo-daro kültürü bulunmuştur.
  • 1924: Orta Avrupada Dolni-Vestonice olarak tanımlanan ünlü Üst Paleolitik yerleşim yeri bulundu.
  • 1924: Mısır'da Afrika Neolitiğinin anlaşılması yönünden büyük öneme sahip olan Fayum kazıları başladı.
  • 1925: Hitit Çivi yazısını çözümleyen Bedric Hrozny Kültepe, Kaniş kazılarına başladı.
  • 1926: Louis Seymour Bazett Leakey, Doğu Afrika'da Olduvai vadisinde çalışmalara başladı. Daha sonra L.S.B. Leakey'in çalışmaları ilk insan ve kullandığı Olduvai çaytaşı aletlerin ortaya çıkarılmasını sağlayacaktı.
  • 1926: Amerika Kıtası'ndaki ilk yerleşimlerin anlaşılması bakımından büyük önem taşıyan Folsom kazısı başladı.
  • 1927: Hans Henning Von Der Osten, Alişar kazılarına başladı Alişar kazıları Anadolu kültür düzeninin ve eskiliğin ilk göstergesi oldu. Daha sonra Kurt Bittel tarafından düzenlenen Alişar kronolojisi günümüze kadar kullanıldı.
  • 1929: Dorothy Annie Elizabeth Garrod, Filistin'de Carmel mağaralarında yaptığı kazılar Yakındoğu Paleolitik Çağ kültürlerinin tanınmasını sağladı.
  • 1930: John Garstang, Filistin'de Eriha (Jericho) kazılarına başladı. Jericho, Doğu Akdeniz'de Neolotik Çağ'dan Demir Çağı'na kadar olan kültür sürecinin temelini oluşturan ilk büyük Höyük kazılarından biridir.
  • 1930: İstanbul'da Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü kuruldu.
  • 1932: Carl W. Blegen, Troya Höyüğünde kazı çalışmalarına başladı. C.W. Blegen çağdaş yöntemlerle sürdürdüğü kazı çalışmaları, Ege uygarlıkları kronolojisinin günümüze değin kullanılagelen temelini oluşturur.
  • 1934: Remzi Oğuz Arık ve Hamit Zübeyir Koşay, Alacahöyük ve Ahlatlıbel kazılarına başladı.
  • 1937: John Garstang'ın yapmış olduğu Yumuktepe kazısı, Neolitik Çağ'dan Demir çağına kadar Akdeniz ve Anadolu kültür sıra düzeninin en önemli göstergesi oldu.
  • 1940: Fransa'da bulunan ve Paleolitik Çağ sanatı adına çok önemli bir yere sahip olan Lascaux Mağarası keşfedildi.
  • 1942: Hamit Zübeyir Koşay'ın Doğu Anadolu'da yapmış olduğu Karaz kazısı, Kafkaslarda Kura-Aras kültürü olarak bilinen kültürün Anadolu'daki varlığını ortaya koymuş ve Karaz Kültürü tanımı oluşmuştur. 
  • 1944: Sir Robert Eric Mortimer Wheeler, Hindistan'da Harappa Kültürü'nü ortaya çıkardı. Netice itibariyle ilk kez Yakındoğu dışındaki bir coğrafyada ön tarih dönemlerine dair uygarlıkların varlığı kesinleşmiş ve bu uygarlık tarihine bakış açısını önemli bir katkı sağlamıştır.

  • 1946: Arif Müfit Mansel, Perge kazılarına başladı.
  • 1946: Kılıç Kökten, Antalya'daki Karain Mağarası kazılarına başladı. Anadolu kültür tarihinde Paleolitik Çağ kültür sürecinin anlaşılması adına önemlidir.
  • 1946: İstanbul Üniversitesi'nde Arkeoloji kürsüsü kuruldu.
  • 1947: Arif Müfit Mansel, Antalya Side kazılarına başladı.
  • Helmuth Theodor Bossert, Uluğ Bahadır Alkım ve Halet Çambel, Hitit hiyeroglif yazısının okunmasını sağlayan çift dilli yazıtlarıyla bilinen Karatepe çalışmalarına başladılar.
  • Robert John Braidwood Irak Jar-mo'da kazılara başladı. Arkeologlar ve Doğa ve Fen bilimcilerin sahada yapmış oldukları ilk ortak çalışmadır.
  • 1948: Ankara'da İngiliz Arkeoloji Enstitüsü kuruldu.
  • 1948: Tahsin Özgüç, Kültepe kazılarına başladı. Kültepe'de Anadolu'nun es eski yazılı belgeleri bulundu.
  • 1949: Grahame Clark, kazı ve değerlendirme yöntemleri açısından bir kilometre taşı olan İngiltere'deki Star Carr kazılarına başladı.
  • 1949: Radyoaktif tarihleme (Carbon 14) ile mutlak yaş saptaması yapan Libby ve arkadaşları radyoaktif tarihleri ilk kez yayımlamıştır.
  • 1950: Kurt Bittel Almanya'daki meşhur Heuneburg kazısı Demir Çağ'ına ait bulgular, Avrupa kültür tarihi açısından önemli bir dönüm noktası oldu.
  • 1952: İlk sistematik sualtı kazısı Jacques Yves Cousteau tarafından Le Grand Congloue batağında yapıldı.
  • 1952: Amerika'lı Kathleen Kenyon, Jericho kazısını yeniden başlattı. K.Kenyon, Yakındoğu'nun günümüze kadar kullanılmış Çanak Çömleksiz Neolitik A ve B kültür tabakalarının ayrımınu tanımlamış ve Çanak Çömleksiz Neolitik Çağa tarihlenen kule bulundu.
  • 1954: Mısır Giza'da, Khufu adı verilen törensel gemi bulundu.
  • 1954: James Mellaart ve Seton Lloyd Anadolu kronolojisi açısından çok büyük bir öneme sahip olan Beycesultan kazılarına başladı.
  • 1958: İstanbul'da Hollanda Arkeoloji Enstitüsü kuruldu.
  • 1961: James Mellaart Neolitik Çağ'a bambaşka bir boyut kazandırmış olduğu Çatalhöyük kazısına başladı.
  • 1962: Nimet Özgüç, önemli buluntulara sahip olan Acemhöyük kazısına başladı.
  • 1964: Robert John Braidwood ve Halet Çambel Güneydoğu Anadolu'da Şanlıurfa ve Siirt'ide kapsayan geniş ölçekte bir yüzey araştırması yaptılar. Çayönü Höyük'te beraber kazı çalışmalarına başladılar. Anadolu'da Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ'ın varlığı açısından önemlidir.
  • 1964: Uluğ Bahadır Alkım, Mezopotamya ile Güney Doğu Anadolu kültürleri arasındaki ilişkilerin anlaşılmasını sağlayan Gedikli Höyük kazısına başladı.
  • 1965: Sırbitan'da Neolitik Çağ heykelleriyle bilinen Lepenski Vir yerleşimi keşfedildi. Burası Avrupa tarihöncesi kültürlerinin oluşumu bakımından tartışmalara sebep olmuştur.
  • 1967: Kenan Erim, kazıları günümüzde hala devam etmekte olan Aphrodisias kazısına başladı.
  • 1967: Ege Thera adasında Minos kültürüne ait Akrotiri yerleşiminde ilk dönem kazıları Spyridon Marinatos tarafından başladı. Buradaki kazılar Arkeometri ve Jeoarkeoloji bilimlerinin gelişmesine önemli katkılar sağladı.
  • 1968: Türkiye'de bir ilk ayrıca Dünya ülkeleri arasında da ilkler arasından yer alan, baraj alanlarındaki kültürel varlıkların kurtarılmasına yönelik olarak planlanan Keban Barajı projesi bir ilktir.
  • 1974: Çin'in Xi'an yakınlarında pişmiş topraktan yapılmış heykellerden oluşan "ordu" bulundu. Bilim dünyasında büyük bir heyecan uyandıran bu keşif, buluntuları sergileme ve korumaya yönelik tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
  • 1978: Maya hiyeroglif yazısı çözüldü.
  • 1978: Refik Duru, Burdur yakınlarında Kuruçay kazıları başladı. Göller bölgesi Neolitik Çağ araştırmaları açısından önemli bir kazıdır.
  • 1980: Arkeolojide çağdaş yöntemler adına önemli bir dönüm noktası adına Arkeometri Ünitesi TÜBİTAK bünyesinde kuruldu.

Kaynakça:

Sarı, Emre. Dünya Arkeoloji Tarihi ve Keşifler, Nokta Ebook,Antalya,2016
Özdoğan, M, 50 Soruda Arkeoloji, Bilim ve Gelecek Kitaplığı, İstanbul, 2011
Zoroğlu, L, Arkeolojinin Doğuşu ve Kurumsal Gelişimi Konusunda Bir Deneme, Selçuk Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü, 2013
Tuğcu, A, Belleğin Toprağa Gereksinimi Vardır, Schnapp, Arkeolojinin Keşfi, 2001
Doğan, İ, B, Türkiye'de Arkeoloji Literatürünün Gelişimi, İstanbul, 2014
Türkiye Arkeolojisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara. 2008

Arkeoloji'nin Gelişim Kronolojisi Arkeoloji'nin Gelişim Kronolojisi Reviewed by World Arkeoloji on Mayıs 05, 2017 Rating: 5

Hiç yorum yok: