Antik Çağın En Büyük Ressamı Apelles


Yaşamı hakkında bilinenler oldukça sınırlı olsa da Appelles Antik Çağ'ın en büyük ressamı olarak kabul edilmektedir. Doğum yeri kesin olmamakla birlikte Değirmendere (Kolophon), Kos veya Ephesos gibi şehirler olduğu ileri sürülmektedir.

Makedonyalı sanatçı Pamphilos'un yanında eğitim gördü. Onu Philippos'un sarayına yerleştiren kişinin de o olduğu tahmin edilmektedir. Philippos'un sarayında önemli bir yeri olmuş Kralın suikaste uğradığı Mö 336 tarihine kadar onun bir çok portresini yapmıştır. Büyük İskender ise kendisini her zaman genç, güçlü ve kahraman bir komutan görünümünü gölgelememesi adına resmini yapılmasını Appelles dışında herkese yasakladı. Heykellerinin yapılması görevini ise Sikyon okulunun tanınmış heykeltıraşı Lysippos'a verdi.

Appelles'in Büyük İskender resimleri çok ünlüydü. Büyük İskender tasvirlerinin bazıları alegorik özellikler taşıyordu. Appelles'in resimlerinde İskender ile ilgili çok meşhur sahneler vardı. En meşhur resimlerinden birinde Büyük İskender şimşek fırlatan Zeus olarak tasvir edilmişti. Bu resim daha sonraki zamanlarda Efesteki Artemis Tapınağına konuldu. Bu resim o kadar çok gerçekçiydi ki görenler şimşeklerin üzerilerine doğru geldiği hissine kapılacak kadar etkiliydi. Büyük İskender, kendisi için oldukça pahalıya mal olan bu resmi ilk gördüğünde hiç etkilenmedi ancak İskender'in uğrunda şehir kurduğu atı Bukefalos resimdeki atın canlılığını görünce çılgınca kişnemeye başladı. Bunun üzerine Apelles genç kralın kulağına "Efendim Atınız sizden daha iyi bir eleştirmen" diye fısıldadı. Büyük İskender ve Appelles arasındaki bir olay da şöyle oldu. Apelles kralın ilk metreslerinden biri olan Kampaspe'nin çıplak bir resmini yapmak üzere görevlendirildi ancak Kampaspe'nin resmini çizdiği provalarda ona aşık oldu. Bunu öğrenen Büyük İskender kadını ona hediye etti.

Ünü kısa zamanda yayılan Apelles, portlerini yapmak üzere başta Kralın maiyeti olmak üzere güçlü ve zengin kişiler sıraya girmişlerdi. Apelles, Büyük İskender'in komutanlarından ve bir gözü kör olan Antigonos'un resminde onun bu özrünü gizlemek maksadıyla onu yarım profilden resmetmişti. Apelles yıldızı yükselen tüm maharetli kişiler gibi seveninin olduğu kadar sevmeyeni de vardı. Büyük İskender'in ölümünden sonra oluşan karmaşık siyasi atmosferden dolayı İskenderiye şehrine gitmek zorunda kaldı. Burada yaşadığı zamanlarda kötü niyetli rakipleri tarafından kendisini Ptolemaios  tarafından yemeğe davet edildiğine inandırıldı. Oysa Apelles'ten hoşlanmayan Ptolemaios onu karşısında görünce öfkeden deliye döndü. Bu yalanı kendisine söyleyenin kim olduğunu bulmasını istedi. Bunun üzerine Apelles bu durumu resmeden bir resim yaptı bu resimde suçlunun kim olduğu ortaya çıktı. Bu yemek ziyaretindeki bir diğer öge ise şuydu ki; Ptolemaios'a komplo kurmakla itham edildi, fakat bu durum kabul görmedi. Apelles bu durum içinse başka bir portre yapmaktan geri durmadı. Yaptığı İftira isimli bu resimde ise eşek kulaklı bir kralın karalama, cehalet ve şüpheyi simgeleyen kişileri dinlerken resmedildiği konusu işlenmişti. Bu eserin göstermiş Apelles'in sanatı ve hayata bakış açısını oldukça net bir şekilde ortaya koyuyordu.

Apelles'in sanatında büyük yer tutan konulardan biri de dinsel unsurlardı. Bazı resimleri: "Ephesos'ta Artemis Rahibinin Tören Alayı, Aphrodite'nin Doğuşu, Kos'ta Kurban Töreni..." Apelles resimlerini yaparken kadın figürler olarak büyük bir ihtimalles Kampespe'yi model olarak kullanıyordu. Ancak ilham kaynağı ise Atinalı bir hetaira (üst sınıf fahişe) olan Phryne'ydi. Bu kadın Poseidon şenlikleri ve Eleusis gizem törenlerinde üzerindeki kıyafetleri çıkardıktan sonra saçlarını çözerek denize çıplak bir şekilde girmesiyle biliniyordu. Bu kadın yaptığı işten dolayı çok zenginleşmişti ki Büyük İskender'e itaat etmediği için yıkılan Thebai şehrinin sadece surlarının yeniden inşa finansmanını tek başına karşılamayı teklif dahi etmişti.

Apelles öldüğü zaman Kos'luların sipariş etmiş olduğu bir Aphrodite'nin Doğuşu resmi üzerinde çalışıyordu ancak resmi tamamlayamadı. Daha sonra bu resmi tamamlayabilecek bir ressam bulunamadı.

Apelles teknik becerisi, muhakeme yeteneği ve hayal gücü sayesinde büyük bir etki alanı oluşturdu. Resimlerinde her zaman 4 renk kullandı bunlar sarı, kırmızı, siyah ve beyazdı. Resimlerini bitirdikten sonra onlara güçlü parlaklığını veren kehribar renkli bir madde ile vernikliyordu. Apelles öldüğünde bu sır da kendisiyle beraber gömüldü.

Apelles'in Sanat Üzerine adlı kitabı çok ünlüdür. Bu kitabında mükemmelliğe ulaşmak için gün ve zaman mefhumu gözetmeksizin çalıştığı belirtilmektedir. Eserlerinde farklı teknikler kullanmayı da ihmal etmiyordu.
Soluk soluğa kalmış olan bir atın ağzındaki köpükleri yapmaya çalışırken istediği sonucu alamadığından dolayı pes eden birinin kızgınlığıyla elindeki süngeri resme fırlatınca günlerce çalışıp da elde edemediği sonucu şans eseri bu şekilde elde etmişti. Böyle tesadüfi çözümlerin ortaya çıkmasına da Ataraksia adı verilmişti.

Aphrodite'nin Doğuşu (Roma Dönemi)

İftira adlı eser (Boticelli)
Ataraksi nedir? Sonuca ulaşmak için çok çaba gösterilmesine rağmen kişinin bazen şansının yaver gitmesiyle sonuca ulaşmasına ataraksia adı verilir***


Kaynakça:
Ernst H. Gombrich, The Heritage Apelles
Genç Pliny, Naturalis Historia
Houssaye, Apelles Tarihi
D, Stuttard, Historia Greece

Antik Çağın En Büyük Ressamı Apelles Antik Çağın En Büyük Ressamı Apelles Reviewed by World Arkeoloji on Eylül 25, 2018 Rating: 5

2 yorum:


  1. Ataraksi nedir? Sonuca ulaşmak için çok çaba gösterilmesine rağmen kişinin bazen şansının yaver gitmesiyle sonuca ulaşmasına ataraksia adı verilir***

    Atıyorum demenin sanatsal bir yolu olsa gerek, sayın yazar

    YanıtlaSil
  2. Öyle de diyebiliriz ancak bu durumun bile terminolojik bir karşılığının olması dilin zenginliği ile ilgi bir durum.

    YanıtlaSil